Mehtaba karşı
Usul usul yine çeldin aklımı
O gözlerin bir çift üzüm salkımı
Senin yollarına koydum başımı
Un ufak ömrümün turabı sensin
Susalım mı lütfen otur 
Sohbetin en koyusundan
Gözlerinden bir çay doldur
Hem huyundan hem suyundan
Can umudum kalp vuruşum
Yeller eksik olmaz deli başımda
Sanki tüm dağların rüzgarı vardır
Deli poyrazlar gibi  dağıtsamda
Gönlümün dinmez bir efkârı vardır
Meczuptan dervişim dilimde tekbir
Müminim diyorsan iman senindir 
Amelde salihsen Adnan senindir
Derdin dünya ise müjdeler sana
Aradığın bela çoktan senindir
İpekten döşek yün yorgan senindir
İstersen kır kalemi, istersen idam et
Ne kırgınlık duyarım ,ne de nedamet
İster vur boynumu, ister ruhumu kabzet
Gözlerinden hüküm giydim,  müebbet..
Nasihat verme gel, ey derviş baba,
Öğüdün çoğunu aldım giderim.
Bundan gayrı yükler ağırmış bana,
Şeleği sırtıma sardım giderim.
Saymadım kaç yıldır günü geceyi,
Mart aylarına dert ayları dediler
Bir hikmeti vardıki bilirdi eskiler
Kar boran olur yollar hem geçitler
Keş Dağı aşılmaz oldu öldü yiğitler.
Yirmi Beş Mart düşmüş termini
Mühürlü Yürekler
Gökkubenin burcunu kimler bekler?
Kim tutar dağları kimler sürükler?
Setler tutamaz ,seller yıkamazken,
Saklar bu sırrı mühürlü yürekler!
Mülakat…
Ümmet düşe dalmış uyanmak ne mümkün!
Çırpındıkça batmış,batmış ki büs bütün!
İman idrak fikir topyekün bir münacat!
Naçar…
Ay peri yüzünden, kara gözünden
Yolları aşarak dere düzünden
Yüreğe kazınan yara izinden
Ak karadan seçer tanırım seni



Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!