Bir acılı Adana
Bir de yanında boğma
Yasak felan tanımam
Soğuk şalgam olursa
Faytonumun tekeri
Salak saçma vaatlere
İnandın ya be insan
Hatta yeminlerine
Aldandın ya be insan
Masum ayağı çekenler
Ağrı dağına aşıktım
bir keresinde...
Sevgimi haykırırdım
en zirvesine...
Mecnun vardı yalandan ölmüş
Romeo da evden kaçmış
Bir soğanla ekmek misali
Koca ömür puştla geçmiş
Yalanmış kara sevdalar heyhat!
Gitmez bu devran gözyaşlarıyla
Tutsak kuşlar da bilir bunu
Bir kadehte her gece,
İçiyorum ben seni.
Şarkıların dilimde,
yaşıyorum ben seni.
Meyhanem duvar dibi,
Bilmediğim sevdaya,
Kapalı benim gönlüm.
Yalnızlık yoldaşımdır,
Sevda tanımaz ömrüm.
Sonsuzluğa giderken,
"Özledim oğlum;
Bir ihtiyacın var mı buralardan?
Harçlığını biriktirdim,
Başarılar
“Yere” mim olmadan “yâre” lam olmaz.
Görmemişken bile, yüreğim kaldıramaz.
Cemalini göreyim, cennetten de geçerim
O Kevser şarabını, sonsuza dek içerim.