Genç adam siyah takım elbise giymişti. Ufak, siyah benekleri olan sarı bir kravat takmıştı. Saçlar kısa kesilmiş ve sınıf kapısının önünde ayakta öğrencilerine bakıyordu. İmtihan saatinin bitmesini bekliyor, sonra da imtihan sonuçlarını sınıf başkanına uzatıyordu..
Hatice sınıf başkanıydı. İpek fon kâğıdını andıran, evrakın üzerindeki sınıfta bulunan öğrencilerin isimlerini ve aldıkları puanları okuyordu.
Ben ise, fon kâğıdını ipek kadife kumaşa benzetmiş, meraklı gözler ile kendi adımı aradığım sırada ailemin bazı fertlerinin de bu imtihana girdiğinin farkına vardım. Kazanmışlardı. Başarılı olmuşlardı.
Peki, ben bu kumaşa neden işlenmemiştim. Sevinç ve üzüntü arasında gidip gelirken, dayanamayıp, kapıda duran karizmatik öğretmenime:
yalnızlık
hızla alçalan bulutlar
karanlık bir ağırlık
hava ağır toprak ağır yaprak ağır
su tozları yağıyor üstümüze
özgürlüğümüz yoksa yalnızlığımız mıdır
Devamını Oku
hızla alçalan bulutlar
karanlık bir ağırlık
hava ağır toprak ağır yaprak ağır
su tozları yağıyor üstümüze
özgürlüğümüz yoksa yalnızlığımız mıdır
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta