Saatler durmasa da güneş yüzünü Dorylaion’a gösterecekti elbet, gelincik doğduğunda,
İslambol ile Dersaadet hiç bu kadar kıskanmadı İstanbul kelimesini, on dördüne vardığında
Buruşturup kâğıttan yüreğini atmak yerine yuvarlayıp golünü attı hayata, tam on yedisinde.
Esti yıllar boyu, gürlemedi; çok özlese de mahzunca bıraktı Porsuk çayına muzırlıklarını
Lale devrinde gülleri derdi. Mavi Ay’da Maddie Hayes olup, Taş devrinde Wilma’yı yendi.
Pişmanlık duymadı hiç, en sert rüzgârlara karşı narince durduğunda on sekizindeydi baharının
Âlâyiş-i dünyâdan el çekmege niyyet var
Yakında adem dirler bir şehre azîmet var
Uçdı bu fezâlardan mürg-ı dil-i nâlânım
Ârâm idemez oldum efkâr-ı seyâhat var
Devamını Oku
Yakında adem dirler bir şehre azîmet var
Uçdı bu fezâlardan mürg-ı dil-i nâlânım
Ârâm idemez oldum efkâr-ı seyâhat var
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta