Korkmuyorum yanmaktan. Aşk tenimi yakarken lime lime olmaktan. Rüzgâr dağıtıyor saçlarımı; ben korkmuyorum dağılmaktan. Ruhum yüzülüyor, bedenimden ayrılıp yapayalnız kalıyorum. Korkmuyorum bulmak için kaybolmaktan.
Silahsız çıkıyorum yola, ayaklarım ağır basıyor yere. Bedenim güçlü, bakışlarım keskin. Kuru toprak ve yakıcı güneş yıldırmıyor beni, meydan okuyorum. Ellerim tetikte, duruyorum.
Bir silah sesi... Savruk kahkahalar arasında dönüp gitmeye hazırlanıyor tetiğe basan, tetiğe bastığı anda kendini vurduğundan habersiz.
Sımsıcak bir kan huzmesi sızıyor, bedenimi yalayıp geçiyor, bedenimi yakarak aşağı iniyor; göğsümden belime, kasıklarımdan bacaklarıma, topuğuma ve toprağa...Akıp karışıyor...
Artık demir almak günü gelmişse zamandan,
Meçhule giden bir gemi kalkar bu limandan.
Hiç yolcusu yokmuş gibi sessizce alır yol;
Sallanmaz o kalkışta ne mendil ne de bir kol.
Devamını Oku
Meçhule giden bir gemi kalkar bu limandan.
Hiç yolcusu yokmuş gibi sessizce alır yol;
Sallanmaz o kalkışta ne mendil ne de bir kol.



