aşk ki acıya bulanmış bir yaz güneşi
mademki durur başucumuzda ışıktan salkımlarla
bir kadın eliyle ayrılabilir dalından
ve sunulabilir kesik başlar gibi zehirli tepsiler içinde
gün devrilir gibi olur sonra çiçeğe durur zaman
eflatundan dönen ağaçların ağır buğusu
genzimizde bir bulutla buluşturur kanı örten kurşunu
O sabah mı çıkmıştın, bir gün önce mi
Bir bıçağın ağzında yürür gibiydin
Demirlerin soğukluğu soluk dudaklarında
Gözlerinde karanlığı dar hücrelerin
Seni görür görmez özgürlüğümden utandım
Söyle ne içersin, çay mı kahve mi
Devamını Oku
Bir bıçağın ağzında yürür gibiydin
Demirlerin soğukluğu soluk dudaklarında
Gözlerinde karanlığı dar hücrelerin
Seni görür görmez özgürlüğümden utandım
Söyle ne içersin, çay mı kahve mi



