Asima Azra Şiirleri - Şair Asima Azra

Esrarengiz olur bütün başlangıçlar
zaman kendine kurban bulamayınca
__________________seçimi sensin!

Yüzüne odaklanır parlak ışıklar
çift kişilik oyunda yalnız kalınca

İçimdeki karasal iklimi hangi deniz bozabilir
hangi canına susamış dil taşıyabilir ki adımı
Bin güneş doğursan geceye boğamazsın karanlığını
güldürme beni yâr ağlamaya yeminim var
kim Müslüman edebilmiş ki içindeki şüphe şeytanını!

Kırılgan değil de kırıcı olması
dilin kemiksiz olmasındandır bilhassa
ve ağız tavanında diken saklayan
kendi etini kanırtacaktır biraz da…
Şimdi ben kimin için kırayım
son sözümün lades kemiğini…

Uğraş…
Mutluluksa hedefin
tedavülden kalktı sihirli lambalar bilesin.
Zorluyor kendini fakat açılmıyor baklalar
kapısından sürgülü fallarda…
Arkadaş! ...

Dört duvar içi tende benim gibi müebbet
Acının gergisini delsin damlalar...
Son çivi de çıksın kopsun terde kıyamet
Bir aşkı yeryüzünden silsin damlalar...

Hayatın dolanını çalarken dudağıma

Sensiz gecelerin telvesi dibine çöker
çıkmaz fallarda tütünsüz yürüyemem
yoksan hayalet koyarlar adımı can
dökülse de sayfamdan satır satır kan
tıbbi vaka olarak görülemem…
Şöyle uzanıp yüzünün gölgesine

Toplayıp bohçasını çıktı gecekondudan
kopardı sandı zincirlerini
bindi lüks arabaya
__________________arkasına bakmadan!

Önce genç kızlığını çıkardılar üstünden

**Tek varlığı önünde serili mendiliydi,
Ekmek davasında
______________bir kere gözyaşını silemediği....**

Sessizce girmiştin dünyama ama
çıkışını dilerim İstanbul duysun
Bir şiir yazmadan bırakmam asla
bu gece biraz otur yarın uyursun
Bir tutam gözyaşı sardım kağıda
_____iyi gider diye şiirin yanında

Gitme diyen şarkıların sofrasında
sesimin çatalına takılıyor adın.
Yutsam bu dilim üşüyor,
………haykırsam gardım düşüyor.

Anla, kapanmış sayfaların gıcırtısından