Asima Azra Şiirleri - Şair Asima Azra

Şafak bile belli etmez sinsi rengini
kaçırırken kızıl gözlerini geceden
devrilir mi güneşin saçını çeksem
………………....saat neredeyse seni vurmuşken?
Sıtmalı sabahlarımın ilk sorgusunda
delik deşik uykularım sızar acıdan

Kurşun dolu tümceler sıksa da bana
ölürüm de yüz çevirmem o namluya!
Şunu bilirim ki,
Hayatın gereğidir acıya gülmek
ağzında sağlam tek bir diş kalana dek…
Doğal bir yanık tadı kattıysa bana

Beyaz bir güvercinin yankısısın dilimde
Düğünle,dernekle damağıma konuyor…
Bir iklimden bir iklime taşınırken bile
Güneş makamında aynı şarkı çalıyor….

Gem vurulmaz zaafların idam vaktiydi
Öyle bir susuyordun ki gözümün içine
Nidalar sallanıyordu lâl kirpiklerinde.
Üzülmeleri lügatına İstanbul yamamıştı
Lüzumsuz verdiği aşkın zamansız bitişinde.
………………………………………............

Kararsız bir sokak lambası gibi
sokağından geçmesem sönecek misin?
Sözlerin kutuptan esiyor sanki
ısıtıp da göndersen ölecek misin?
Ellerinde kalmamak uğruna tek
iplerim dolanırdı boynuma hep

Güneş ayı perdelerken sahnede
Yüzüm gözüm kanar zifir içinde.
Oysa devrilen hep yıldızlardır
____________takunyaları ellerinde.
Neden susuyorum ben? …

Tanrı her gece sana rahatlık veriyorsa
o döşek ansızın batacaktır vicdanına
___________________haberin olsun!
Bağışla keyfinin ucundan bize bir lokma
sende bin kente yetecek kadar var nasılsa
___________________sadakan olsun!

………………………………..Hayata!



Ağlıyor musun
Şimdi bandırıp zamanları şahdamarına,

Hayat mücadeleye gelmez
……………......ateşi kesin!
Delik deşik hayaller üzerine
Bir bardak soğuk su için.
Geceyi yadırgamayın bu kadar
Güneşi de şımartmayın

Sevdim seveli,
yaşadığım her günün diyetindeyim
çok düşük kalorili…

Vurdun vuralı,
bir tekme de ben çarptım şemailime