Bir kızıl elmayı pay edercesine
aşkı da hudutlarla ayırdınız
bıçak bile kahredip üzülmekte
lokmalar yüreğime dizilmekte…
İbadet sandığınız bu katliamı
hangi kitaba bakıp kayırdınız
Ben istemeden iğnemi soktum
sen taammüden üstüme bastın…
Dedin ki: Ezmek lazım!
Panzehirini yudumluyorken
terlikte kalan izime baktın…
- Dedin ki: Silmek farzım!
Geldim…
Son izmarit sıcağında
kendi ensemden tutup
-tüm hesabı kapatıp-
ve bütün duvarları susturup
uykulu nefesini çekmeye geldim.
Ne verdinde ne istiyorsun yazacak ilkokul fişlerinde ve her gün her sevişmede veresiye değil peşin satan kazanacak...
___________________________ Yılmaz Erdoğan
Beyaz sayfaları tanımaz ismim
camın buğusunu bilmez
el yazına yabancı
telâffuzu yasaklı
ve yalanla sarmaş dolaş sözlerin
karanlıkta seçilmez…
Aşkın ders verdiği sabah saatlerinde
kim çalıyor bu zilleri eteklerimde
ve bir teneffüs başına kaç soluk düşüyor? ..
Seni alıp vermekten ciğerlerim üşüyor!
Yaslamışım başımı geceye
yıldızlar sıvazlar aklımı…
Sürmüşüm karanlığı boynuma
yakışmaz beyazlar bana!
Cilvesi midir hep kaderin
Ben kalem zonklatan hecelerde
soyunup sessizliğin koynuna
acemi şiirlere gebe kalmışım
ve dudak uçurtan gecelerde
tutunup bir yıldızın boynuna
çoğalamadan yeryüzünden kaymışım.
Verildi elime ayrılık cüzdanı
şahidimdi çünkü sonbahar rüzgârı…
Etini kadrana asmış zaman
dirhem dirhem satmakta.
Merhaba, sair dost,
Siirlerinizi okudum. Gercekten cok güzel dizeleriniz var.
Ben bu sayfadan size, üstün basarilarinizin devamini diliyorum.
Basarili oldugunuzu vurgulamak icin, bu sayfaya adiniza not düsmek geldi ve tebriklerimi bildiriyorum.
Basariniz daim olsun efendim.
...
Abdülkadir beyin yazdıklalrının altına imzamı bırakıyorum. saygılalrımla...
Murat Demirci
29.01.2006 Pazar 14:15
Kahvaltımı, avuç içi kadar ve donmuş bir pastayla yapıp düştüm yola, bir bardak bile çay içmeden, -30 derecede...
Aklımın ucundan bile geçmezdi 3-4 saat süre içinde 138 tane şiirin hepsini en az birer kere okuyacağım, bazılarını dönüp dönüp tekrar okuyacağım... Zir ...