Benden selâm söylen vekil babaya
Fakirler ayranı çay da bulamaz
Bizim köylü bütün gurbete gitti
Gelecek seçimde oy da bulamaz
Siparişle Avrupadan getirin
Bin dokuz yüz seksen iki yılında
Başı başa verdik kaldık burada
Atalarımızın kutsal yolunda
Destanlar söyledik çaldık burada
Tarihi okuduk dile getirdik
Çıktım seyreyledim tânı efendim
Nur ile ihlasdan yel burcu burcu
Bilirsin irfanı kânı efendim
Desturla açılır dal burcu burcu
Hayvanda duyguyu İnsanda sırrı
Çözemedim çözülmüyor Cahit Bey
Her çiçekten alır bal yapar arı
Sezemedim sezilmiyor Cahit Bey
Sizinle çok şükür sohbete doydum
Fakirler toprak locası
Tutar çaresiz çaresiz
Dermansız yanar bacası
Tüter çaresiz çaresiz
Ah fakirin hâli harap
Yirmi üçten seksen üçe altmış yıl
Sözlerinde cumhuriyet ne güzel
Okulda çocuklar hep pırıl pırıl
Yüzlerinde cumhuriyet ne güzel
Barajlar bağlandı umman halinde
Aşiret seferde kavga kurulmuş
Başlarında Dadaloğlu seslenir
Koç yiğitler topraklara serilmiş
Peşlerinde Dadaloğlu seslenir
Yanıyor da Çukurova yanıyor
Niye öyle hırçın hırçın gezersin
Kara gözlüm kalbim dağlarcasına
Vay gözlerin bir hoş bir hoş süzersin
Eğdirmiş gerdanın ağlarcasına
Lâle misin sarı çiğdem gülünden
Tuzhisar derlerde benim elime
Karşısı meşelik dağlar oturur
Eser badı bahçemdeki gülüme
Al yeşil bağlamış bağlar oturur
Attı beni o dağların ardına
Öksüzüm garibim durmaz ağlarım
Yanıyor yüreğim nara dağlar oy
Kesildi dermanım dertli söylerim
Ermiyor ellerim kara dağlar oy
Uyansa gözlerim o yâri görse
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!