Su rengidir benim sevdam...
Su gibi şeffaf,
Su gibi berrak,
Su gibi temiz ve saf...
Ama kıymet bilene! ...
Tut kendini, ağlayıp sızlama diyemem sana, ben ölünce.
Ağla ki, gözyaşların yıkasın cesedimi.
Anca gözyaşların temizler yaşlanmış bedenimi...
Ağaran saçlarını asla kesme. Bırak uzasınlar uzayabildikleri kadar,
İyi bak onlara, değer ver.
Bugün resmine bilmem kaç yüzüncü defa son bakışım?
Her seferinde fotoğrafını yırtıp atsamda gözlerimden,
Kalbim, munzur bir çocuk gibi,
Yaramazlığa sığınıp birleştiriyor parçalarını...
Kalbim sadece bununla yetinse yine iyi.
Bir mektup yazdım, mürekkebi gözyaşı dolu.
Bir mektup yazdım, dileksiz sitem dolu.
Bir mektup yazdım, yalansız sevda dolu.
Bir mektup yazdım, közlenen yürek dolu...
Bir mektup yazdım, dikensiz karanfil dolu.
Yanık yırtık bir foroğraf bile yoktur elinde...
Ayrıldığın yerde bi çizersin onun yüzünü hayallerine,
Aylar mevsimleri değiştirir,
Mevsimler yılları kovalar...
Velhasıl kelam saçlara aklar düşer...
O ayrılık havliyle nasıl çizdiysen artık onun yüzünü
Merhaba Saki,
Sana misafir olmaya geldim bu gece,
Donat şu masayı ağzına kadar,
70'lik yetmez getir sen 100'lüğü...
Bu gece yalnızım,
Ne bi eşim kaldı ne bir dostum ne de bi sırdaşım...
Aşka küsmek;
Herhangi bir müzik tarzını beğenmeyip,
Keman'a küsmek olsa gerek...
Lakin herkesin kendince haklı sebepleri vardır...
Evet,
Ben çok kıskanç biriyim.
Senden haber almayalı Eminönü daha bi kalabalıklaştı.
Her Metrekaresine dört insan düşen semte,
Tramvaylar yetmedi.
Marmaray yapıldı, sürekli bi arıza çıkarıyordu.
Vapurlar ek seferlere başlar oldu.
Metrobüs gelmiş olsa bile
Öyle bi seversin ki arkadaş,
Ayrılığın üstünden yıllar geçse bile
Bir gece ansızın aklına düşer...
Düşmekle kalsa yine iyi...
Özlersin be arkadaş özlersin.
Cımbızla zifiri karanlığın zerresinden çektiğin yüreğimi
Kandil gibi aydınlatmıştı yüreğin
Anlayamamıştım nerden çıkıp geldiğini
Kim bilir hangi dikenli yolun
Engebeli arazinin tozunu toprağını yutmuştun
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!