Vurgun yedim daha deniz görmeden
Derdinden düşmüşüm zara sevdiğim
Kendim yerdim başkasını yermeden
Alnıma yazılmış kara sevdiğim
Gün vurdu sararttı hem verdi hasar
Gönül melül olmuş dil bundan susar
Hızırlar çoğalmış pir sultan asar
Çekildi umudum dara sevdiğim
Yüzüm yara bere yürek perişan
Kurtuluş gününde dünya ürişan
Ben selim dağlardan yol bulup coşan
Engelleri yıkan dere sevdiğim
Sözlerim hicrandır kalemim kandır
Gel sevdiğim yönün yönüme döndür
Ateş sardı özümüzü sen söndür
Düştüm sevdan ile nara sevdiğim
Bir yel esti kırdı gitti dalımı
Kimse bilmez gurbet elde halımı
Sekiz aya bağladılar kolumu
Muhtacım sendeki nura sevdiğim
Ecel kol geziyor dört bir yanımda
Yazdım bu sözleri en zor anımda
Arasan da bulamazsın kanımda
Oluşan dertlere çara sevdiğim
Sen gezegen bense senin uydunum
Elek var ve lâkin kalmadı unum
Oynasaydım düğünümde oyunum
Olmazdı bağrımız yara sevdiğim
Sen benim karımsın hem de meleğim
Sana kavuşmaktır bir tek dileğim
Sen olsaydın bükülmezdi bileğim
Olsaydı hasımlar sıra sevdiğim
Seni bedenimden ayıramadım
Kendimi kışlada kayıramadım
Gönlümü seninle doyuramadım
Fizâh’ım her yerde ara sevdiğim
23 Şubat 96
Karaağaç
Kayıt Tarihi : 2.2.2008 18:25:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
TÜM YORUMLAR (1)