Hatem yüzük demektir,bilmeyenlere duyurulur
Hatem kimdeyse Süleyman odur
Islahat Fermanı gibidir yoksulluk
Bir yerde ışık ikram edilse
Önce körler buyurur
Biz o zamanlar Paristeydik
Verlaine yiyor
Baudelaire geviş getiriyorduk
İstanbul uzak bir mülk-i muazzamaydı
Görmedik bunları duyduk
Gazeteler kırış kırıştır
Haberler teneffüse çıkmıştır
Paris deyip geçmeyin
Ne çingene kırmızısıyla ilkelleşilen İspanya
Ne İngilterenin sırsıklam köprüleri
Şimdi Romayı ters çevirip amor yapıyorlar ya
Paris o yıllarda bir kemik bir deri
Sonra Kalküta
Servet-i Fünundan miras Yeni Zelanda
Çin ve Tibette hakikatin meşruluğu
Başımızın üstünde bin alemin halesi
Burada Gazi Osman Paşa
Karşıda 1 Mayıs Mahallesi
Biz gelip geçiciyiz buralarda
Kediler İstanbulun yerlisi
Tahtakale dediğin ne ki
Milatsız tenezzüller yeşermiş sayılar
Irak işgalinde tebessüm
Yıl başında peluştan ayılar
Bu arada şu son söz önemli
Türkçenin en çok kullanılan edatı gibidir
Şiirde teşbihin yeri cehennemin dibidir
Kayıt Tarihi : 1.3.2012 03:43:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Sade bir dil, akıcı bir anlatım, vurgular yerli yerinde vurgulanmış, yürekten gelen seslenişti....
Başarınız daim, kaleminiz tükenmez olsun....
Selam saygı şiire ve şairedir....
Sevgili Sema Hanım;Mükemmel bir çalışma ve müthiş bir final.Kaleminizi kutluyor ve kaleminizin devamını diliyorum.Sevgi ve selamlar...
TÜM YORUMLAR (21)