Bir masa vardı.
Üzerinde birkaç cümle, biraz suskunluk,
Bir de senin bıraktığın sıcaklık.
Kül müyüm, altın mıyım, bilmiyorum artık.
Her şey eriyor yavaşça,
Bir bakışın mesela,
Bir kelimenin içinden geçerken kırılıyor anlam.
Belki de aşk dediğimiz şey,
İnsanın kendini çözme biçimi.
Bir formül, eksik yazılmış bir dua,
Ya da kendi ruhunu tartan bir deney tüpü.
Sen gelsen şimdi,
Biraz su, biraz ateş olsan,
Belki tutar bu karışım.
Belki yeniden yaparız kendimizi.
Çünkü biliyorsun,
Her yanış bir doğumdur,
Her sessizlik bir dönüşüm.
Ve ben —
kendimi ararken seni buluyorum hep.
Sanki içimde bir kimya laboratuvarı:
Aşk damlıyor,
Zaman buharlaşıyor,
Tanrı sessizce karışıyor her şeye.
Sonra bir an,
Hiçbir şey kalmıyor geriye,
Sadece senin sesin —
ve onun yankısında
altına dönüşen bir kalp.
Sinan Bayram
Sinan BayramKayıt Tarihi : 7.12.2025 16:57:00
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.




Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!