Duman peçem içinde kalıp ve şekil.
Ateş yoksul varlık,onun önünden çekil.
Hava renk cünbüşü tepinen cinler.
İnsanların kafalarında eksik bilmeceler.
Şekil aynı biraz oynar gibi kafalar.
Künye üste künde gayip masallar.
Arada gözlerim gibi seni düşlerim.
Yarım bir dünya benim düşüncelerim.
Güzara güfte etmeyen neylesin baharı.
Altın gibi parlan ansızın yazıyı.
Kaderdir bizi ayıran nede sonsuzluk yevmiyesi.
Açılan kapılarda harami sesi.
Mahkumlar elleri cepken, yırtık duvar.
Ansızın beliren gölge yastıklar.
Demir pencereden gözü yaşlı analar.
Daha genç bir bakış, o anlar.
Çevreye avaz çıktı, buğday tenli bir ışıktı.
Herkes gider biz kalırız.
Biz ruhu delik.
İsmi güzel insanlarız.
Alkışlamadan ölmeyen.
Mezara bir gül bırakıp giden.
Ben bir ölüyüm sevgi tarlasında.
Beyaz bir kefen kılacak namazımı.
İki elim şahit avuçlarım ağzımda.
İşte ben geldim diyebilmeliyim mezarda.
Bir nazlı gelincik üşür hovarda kaldırımlarda.
Bir eski sevdayı arar bulur işportacı kederinden.
Döner tren çığlıkları, bir memleket ağıdına.
Ak sarmışlar türküleri ambalaj kâğıdına.
Gelsin yine dolu dizgin.
Rahvan edip pusuları.
Emeklemek, yürümek, koşmak gibi aziz bir uğraş.
İnsan, insan kalabilmek asil bir kumaş.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!