Arada olsa da bunca mesafe
Gidip gelmeyince gönül boş kalır,
Üzgü duymayınız hiçbir esefe
Öyle sağlam,öyle geniş bu kefe
Çok şey taşır,alır, yine boş kalır
Gönüller avunur, böyle hoş kalır...
Bir ara yapayalnız kaldık seninle
Odada başbaşa,
O kadar yakındık ki birbirimize
Nerdeyse yekvücud olacaktık.
İşte o zaman ister istemez
Belki aşkla,belki sadece şehvetle
Susuzluktan çatlak çatlak olmuş
Kurak toprak gibidir
Aşka susamış dudak...
Nemle karış karış karışan
Çatlak toprak
Nasıl verirse bitkiye can,
Gözde yaş damla damla, kâlpleri kan ağlıyor
Damlalar zincirleşip âşıkları bağlıyor...
Kurumaz pınarlardan çıkar içilmeyen su
Aşıkta tek korku var: ayrı düşmek korkusu...
Çağ çatıp aşka tutulanlar
Arzunun ateşiyle yanarmış,
Ruhunda birgün isyanı duyanlar
Sızlanarak yine cânanı anarmış.
Masallar gibi başlayıp biten
Birgün gelip
Gözleriniz alev alev yanacak,
Etrafınıza bakacak,bakacak
Ama birşey göremiyeceksiniz
Tıpkı benim gibi.
Sizin içinizi de bir şeyler kemirecek
Milleti seçmeninden ibaret sanma, değil!
Seçmen dışı kitlenin karşısında da eğil...
Ötekiler deyince ayrılık böyle başlar,
Hiçbir zaman sonuca ermedi bu yarışlar...
Pay etti bakmasını,
Pay etti lokmasını,
Sevgisini pay etti çocuklarına
Bana,sana, ona
Kendisi hep kaldı sona...
Artık hep kâğıt üzerinde öpüşmekten bıktım
O tatlı öpücüklerine candan acıktım.
Sana gelmek istedim yollara çıktım
Vatan borcu önüme dikiliverdi...
Sevgilerle yüklendi gemilerim
Sevgiyle dolup şişti yelkenlerim
Aşk denizinde bu ilk seferim
Fenerlerim bile aşk diye çaktı.
Öyle birgün geldi rüzgârım durdu
atatürk o adlı şiiriniz acaba hangi kitabınızda yayınlanmıştır şimdiden tşkler
atatürk o adlı şiiriniz acaba hangi kitabınızda yayınlanmıştır şimdiden tşkler
atatürk o adlı şiiriniz acaba hangi kitabınızda yayınlanmıştır şimdiden tşkler