Samsun’da doğdum ben, attım ilk adım
Adım Ali Rıza, Malkoç soyadım
Ayrılığım, kaç yıl oldu saymadım
Gezelim görelim Anadolu’yu
/
Urfa’da gazel var, derin hoyrat var
Söyleyeni söyleten var,
Derdi verip aratan var
Seni beni yaratan var
Hakk divanına duralım....... Ali Rıza Malkoç
Müşteriyi bulmak için
Bir millet ki, bin bir çiçekli sera
Zalim karşısına, geçip bakamaz
Geçmişe ışıktır, bugüne çıra
Bizi bizden başka, kimse yıkamaz
Kurumaz kökleri, hep filiz verir
Biz taşlamamızda, isim yazmayız
Sana dokunduysa, ben ne yapayım?
Biliriz edebi, üslup bozmayız
Yanlış okunduysa, ben ne yapayım?
Söylerken sözümüz, geçer mastardan
Ömür denen sermayeyi
Harmanlayıp saramadım
Cana yüklenen gayeyi
Tam hakkıyla yoramadım
Günler geçer nokta nokta
Aynı frekansta yayın yaparız
Sesimiz üst üste karışmaz bizim
Gönül penceresin, şerre kaparız
Kin ile nefretle barışmaz bizim
İhtilafımızı, hayra yorarız
Doğum bir başlangıç, müjdeli soluk
Akar gider yaşam, taşımaz oluk
Defter kabı güzel, yapraklar yoluk
Kalpler hiç unutmaz, hatırlar coşar
Zaman geçer ölür, anılar yaşar
Devir aldık sözü – çarkı
Döndürerek gidiyoruz
Dillere ölümsüz türkü
Kondurarak gidiyoruz
Taşa çaldık andımızı
Kırdığımız ceviz, kırkı da aştı
Sadece dost değil, düşman da şaştı
Vicdanlar yaralı, sabırsa taştı
Ah basiret nerde isen çık da gel
Hukuk ağzımızda, bir sakız oldu
Yürür iken bu yollarda
Takıldığım çok taş oldu
Derman bitince kollarda
Yüküm bana sırdaş oldu
“Bu da biter” der geçersin
Büyük begeniyle,ihtiyac duyarak okudugum
Siirlerin hazzi bir yana bilgi, donanimim bile artiyor,Her siirinde bizden bir parca,Gönüllere kosan isiktan suvariler beliriyor..Güzellikler cagliyor,,Kirilip kirmayan bir ahlakin,gül atan silahin kalemi O..Ali Riza Malkoc´u okuyani sansli sayiyorum,, ...