ipek kozasına sinmiş uykularından haydi uyan gençliğim
rüzgar üflesin nefesine kaçan yakamozlara
uçuklasın dudağı gecenin koynunda sayıklayan kabusların
savursun eteklerini hazar'ın özgürlüğe sıkışmış çıkmazlarına kuzey
lahana çorbası pişerken nenemin kara ateşliğinde
tüterken dumanı pilaki ekmeğinin
açılmamış gözlerine karıncalar dolan şafak türkülerime
Alsancak garı'na devrildiler
Gece garın saati bela çiçeği
Hiçbir şeyin farkında değildiler
Kalleş bir titreme aldı erkeği
Elleri yırtılmıştı kelepçeliydiler
Çantasını karısı taşıyordu
Devamını Oku
Gece garın saati bela çiçeği
Hiçbir şeyin farkında değildiler
Kalleş bir titreme aldı erkeği
Elleri yırtılmıştı kelepçeliydiler
Çantasını karısı taşıyordu