Neyse şu meşhur derbi de bitti de sonunda güzel yurdum rahata kavuştu. Bir aydır sanki memleketin başka sorunu yok gibi derbi ile yattık derbi ile kalktık. Fanatik taraftarlar ölüp ölüp dirildi nerede ise, bir bakıma takımlarını kendileri ile özdeşleştiriyorlar, takım yenildi mi yerle bir oluyor galip geldi mi isterse yüz milyar borcu olsun hiç başka bir şeyin önemi yok...
Yazık çok yazık hem de. Bu söylediklerim bir kulübü diğerinden ayırmadan düşündüğüm, yazdığım çizdiğim olsun. Çünkü az çok bütün kulüplerde fanatiklik var. Oysa Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk ne demiş ''Ben sporcunun zeki, çevik ve aynı zamanda ahlaklısını severim'' var mı bunun ötesi. Hangi kulüpten olursa olsun şike yapan, doping yapan, hakemlere saygısızlık yapan ve bu gibi olaylara alet olan sporcuların bir an önce spor ile bütün ilişkileri kesilmelidir kanımca...
Havalar ne zaman güzel olsa
altın sarısı buğday başakları gelir aklıma
mutlaka sahibinin alın terinden
bir iki damla düşmüştür diplerine
ağızlarına testileri dayayıp da su içerken...
''Günler çabuk geçiyor mevsim kovalar ayı
Yıllar yılı ağladım, güldürmeye var mısın.''
AVNİ TEMİZ
Ünlü Çek yazar Milan Kundera'nın da bir kitabının adıydı ''Var olmanın dayanılmaz hafifliği'' yıllardır düşünür dururum. Var olmak ağırlık mıdır, yoksa hafiflik mi? Romanı okuduğumu söyleyemem dört dörtlük, şöyle bir sayfalarına göz gezdirmiştim...
Burada Mustafa Özçiçek Hocamın güzel bir şiirini araya sıkıştıralım hemen...
Yaşamak hem kolaydır, yaşamak hem de zordur,
Sorumlu yaşıyorsan, yaşamak korkunç kordur.
Gecelerin yüzünde
Çok yaşadın hüzünde
Git bak biraz gezinde
Vatanını sev de gel.
Memleketin hasını
Toprağını ve taşını
Vatanını sevmek lazım.
İnsanını ve aşını
Vatanını sevmek lazım.
Doruklarda titriyorken.
''Başka bir aşk istemez
Aşkınla çarpar kalbimiz
Ey vatan gözyaşların
Dinsin yetiştik çünkü biz...''
Beş yaşında ki bir kızın gözyaşlarında gördüm
bu savaşın kahreden
anlamsız ve acımasız bir savaş olduğunu
yangınları söndürecek olan da o damlalardır belki...
''Özgürlük ve bağımsızlık benim karakterimdir.'' Mustafa Kemal ATATÜRK
Amerikan köpeği, olmadık hiç bir zaman
Bitsin artık işkence, bitsin artık bu zulüm.
Lise yıllarındayız. Genciz, delikanlıyız, fişek gibiyiz. Yetmişli yıllar, olmadık zibidilikler yapıyoruz, hem kendi aramızda, bazı bazı da kız arkadaşlarımıza saçma sapan şakalar yapıyoruz. Geçip gidiyor zaman o gençlik hevesleri ile...
İsmail bizim sınıfa geldiği zaman hem yakışıklı hem de çalışkan bir çocuk olarak biliyorduk onu önceki sınıflardan. Bir sene önce bizim sınıfta değildi ama, tanırdık yinede birbirimizi... Bazı zaman sınıfta, bazı zamanda dışarıda saçma sapan deneyler yapar, güya bizlere bir şeyler ispatlamaya çalışır bir hali olurdu...
Yine bir gün teneffüs zamanı sınıfta otururken, bu durdu, birden bire bize dönerek ’’Oğlum ben geçenlerde mahallede arkadaşlarda gördüm çakmak ile gaz çıkarırken osuruklarını yaktılar, bir acayip oluyor lan, ben de deneyeceğim.’’ dedi... Şaşırmıştık gerçekten, onun bir sürü saçmalıkları vardı zaman zaman, ama bu tür bir saçmalığı ilk defa dile getiriyordu...
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!