’’Birleşmiş Milletler tarafından engellilerin toplumsal yaşama tam ve diğer bireylerle eşit katılım sağlanmalarına ilişkin çalışmalar yürütülmüştür. Bu kapsamda engellilerin sorunlarına dikkat çekmek ve onları daha iyi anlayabilmek için 3 Aralık, ’Uluslararası Engelliler Günü’ olarak ilan edilmiştir. Ülkemizde de çeşitli etkinlikler düzenlenerek eğitim, sağlık, çalışma hayatı gibi alanlarda fırsat eşitliği sağlanması ve farklılıklara saygı gösterilmesi, mekânsal erişim yanında teknoloji ve bilgiye erişimin bu bireyler için ne kadar önemli olduğuna dikkat çekilerek toplumsal farkındalık oluşturulması amaçlanmıştır.’’ BASINDAN
Evet, bu gün Dünya Engelliler Günü ... Her sağlam insan aynı zamanda bir engelli adayı. Tabi ki Allah hepimize önce sağlık versin, kimseleri engelli sınıfına sokmasın... İstenilen bir durum değil. Çoğu zaman toplumumuzun engelliler bakışı ön yargılı... Bu kısır döngüden insanlarımızın kurtulması lazım...
Bu önemli gün münasebetiyle bir çok yerde konferanslar düzenlenecek, günün anlam ve önemini belirten konuşmalar yapılacak, engellilerin sorunlarının çözümü için öneriler sunulacak panellerde... Dileyelim tarih bir gün sonrasına geldiği zaman panellerde konferanslarda konuşulanlar, çözüm önerileri unutulmasın, kulak ardı edilmesin...
''İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi, Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Komisyonu tarafından Haziran 1948'de hazırlanan ve 10 Aralık 1948'de BM Genel Kurulunun Paris'te yapılan oturumunda kabul edilen 30 maddelik bir bildiridir. Bildiri SSCB, Ukrayna, Belarus, Yugoslavya, Polonya ve Çekoslovakya'nın çekimser kalmasına, Güney Afrika Cumhuriyeti, ve Suudi Arabistan'ın ret oyu kullanmasına karşı 48 ülkenin oyuyla kabul edilmiştir.''
''Temel hak ve özgürlükler alanındaki belgelerin anayasası olarak nitelendirilen İnsan Hakları Evrensel Beyannamesinin imzalandığı 10 Aralık günü, 1950'den itibaren İnsan Hakları Günü olarak kutlanmaktadır.''
Her ne kadar bu gün Dünya İnsan Hakları günü olsa da bir sürü hakları olduğunu bile bilmeyen yokluk, yoksulluk, zalimlik altında yaşayan dünya üzerinde milyonlarca insan var. Dünyanın ve refah içinde yaşayan insanların büyük bir ayıbıdır bu durum...
’’Özellikle savaş ve yoksulluğun hüküm sürdüğü coğrafyalarda yaşam mücadelesi veren çocukları korumak ve koşullarını iyileştirmek için 20 Kasım 1989 tarihinde Birleşmiş Milletler Genel Kurulu "Çocuk Haklarına Dair Sözleşmeyi imzalamış ve o tarihten bugüne 20 Kasım "Dünya Çocuk Hakları Günü" olarak kutlanmaktadır.’’ BASINDAN
’’Dünya çocuk hakları nedir?’’
’’Çocuk hakları, kanunen veya ahlaki olarak dünya üzerindeki tüm çocukların doğuştan sahip olduğu; eğitim, sağlık, yaşama, barınma; fiziksel, psikolojik veya cinsel sömürüye karşı korunma gibi haklarının hepsini birden tanımlamakta kullanılan evrensel kavramdır.’’ BASINDAN
Bugün her zamankinden daha güzelsin hayat
umutlarım yeşerdi iyice
kalbim daha bir coşku ile atıyor
yoldan geçen iyi insanları görünce...
Bir böceği ezmeden durabilir misiniz?
Varsın yüzünüze konsun, dizlerinizde gezinsin...
Bugün kokladınız mı bir çiçeği
Ya da çiçek koklamak için baharı mı bekliyorsunuz?
Sabah hiç tanımadığınız bir insana merhaba dediniz mi?
Bugün ne kadar hüzünlüydü
yarın güzel olacak
içimizde ki umut inanın çoğalacak
''Umut fakirin ekmeği''
umut fakirin balı lokumu
umut fakirin yürek dökümü
Evet evet bu gün Zırt Pırtçılık günü... ''Nasııııııı yaaaaaaaaaaaaa! Böyle bir gün mü var?'' dediğinizi duyar gibi oluyorum. Kabotaj Bayramı var, sabotaj bayra... gerçi o yok da sallamayalım şimdi, ama yine de sabotajlar yapılıyor, Tıp Bayramı var, Kadınlar Günü var, Çocukların Bayramı var Ata'mızdan armağan, Gençlik Bayramı var, Mali Müşavirler Günü var. Var oğlu var her bir şey de, Zırt Pırtçılık Günü niye olmasın...
İlk çıktığında, önce Orta Çağ da Zırtçılık Günü olarak kutlanan bu güne yakın zamanda bir de Pırtçılık günü eklenerek günün adı Zırt Pırtçılık Günü olarak değiştirilmiş ve uzun bir müddet öyle kalmıştır. Bu günde sizi zırt pırt arayan, rahatsız eden insanlardan uzak durmanız, en akıllıca yapılacak işlerdendir...
Daha sonra bakmışlar Pırtçılığın, Zırtçılığa ekleyeceği fazla bir şey yok madem, Pırtçılığı Zırtçılıktan çıkarmışlar ve gün yine Zırtçılık Günü olarak kutlanmaya devam etmiştir... Tabi pırt yapanlar ilk başta bu işe çok bozulmuş, tekrar zırtçılık ile beraber anılmak için çok çaba sarf etmişlerdir... Bir müddet sadece Zırtçılık Günü olarak kutlanan gün, bir zaman sonra ilgili, bilgili ve son derece yetkililer tarafından, baktılar olmuyor, tekrar Zırt Pırtçılık Günü olarak kutlanmaya başlamış, kutlamalar takvimine alınmıştır... Bu tarihten sonra zırtçılık ve pırtçılık birbirinden hiç ayrılmamıştır... Bu günde, sizi zırt pırt rahatsız edenler olursa, onlara nasıl davranacağınız konusunda serbestsiniz... Bu davranışların içinde dövme ve sövme de zaman zaman olmaktadır, ama siz yine de dikkatli olun...
Sulardan bir beyaz martı geçti
güverteye bir selam
ağzında minicik bir hamsi
rızkı da kaptın hadi iyisin iyisin
keşke konuşsaydık üç beş kelam...
''Bazı zenginler 1000 TL'lik yardımın peşine düştü! Bakan açıkladı: Pes dedirten başvuru. Hürriyet gazetesi yazarı Abdulkadir Selvi, bugünkü köşesinde Aile ve Çalışma Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk'la yaptığı görüşmeye dair notları paylaştı. Bakan Selçuk, 1000 TL'lik yardıma Ferrari, Audi ve Mercedes’i olanların bile başvurduğu söyledi.'' BASINDAN
Tamam anladık ülke de pandemi var, küresel salgın bir adı da, ama sizlerinde Ferrariniz, Audiniz, Mersedesiniz var. Ha anladıııım anladım, deposunu dolduramıyorsunuz, ondan mı istiyorsunuz o bin liraları yoksa? Ya da arabaya bakım yaptıracaksınız, yine cebinizde mangır nanay durumu var öyleyse...
Bu Kadar Gerzeği Bir Araya Toplamayı Nasıl Beceriyorsunuz
Saçmasapan bir yarışma olan, o adada geçen, ünlüler ile gönüllülerin güya yarıştığı, doğa şartları ile mücadele ettiği program yeniden başladı... Benim saf halkım da televizyonun karşısına geçip melül melül gece geç saatlere kadar bunları izliyor...
İşin ucunda büyük ödül para var ya, işte o zaten her şeyi zıvanadan çıkartıyor. Herkes birbirinin kuyusunu kazma ve birbirine madik atma peşinde... Çekimlerde birbirlerine aynı takım elemanları da olsalar, olmadık hakaretler, aşağılamalar... Yan yattı çamura battı, sen şöylesin, ben böyleyim, öbürü başka türlü. Mahremiyet denen bir şey zaten yok, kadınlar ve erkekler arasında. Bu kadar gerzeği bir araya toplamayı nasıl beceriyorsunuz, şaşılacak şey...
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!