yâr
gece olmuş
şafak tetiklenirken arzularda
karanlık sırasına koyuyor yıldızları
selamsız geçen günlerin kederi üzerinde
ne can bu ne canan
sessiz çığlıklara gömülürken vakit
her göz yaşı bir armağan bırakır geriye
şimdi sen de gidiyorsun
özlem terkedilmiş sokaklarda yalan
bilmiyor aşkın anlamını ayrılık
şimdi sen de gidiyorsun
Yangın yanardı
kabusum olurdu zaman
ve meydan okurdu gözlerin denizin mavisine
kimseler bilmezdi oysa fakirliğini yüreğimin
derken sebebim olurdu bir alev
tükencesi bitmez sırlarda alemler vardı
Gecenin tenhasındasın şimdi
Karanlıkla beraber yıldızlar geliyor
ve anlamıyor halini dolunay
serde bir dalga olsun diye bekliyorsun
maviler pişman olmuş denizden
sen nereye gidiyorsun
Geceydi
Onurlu bir şekilde hayatına son veren
Bir çığlığın habercisiydi karanlık
Yıldızlara sormadan parlayan yalnızlığın
Vaat ettiği ne kadar yemin varsa
Kefaretsiz kalmıştı
geçiyor gönül derinlerden mahzun
yüzü kararmışçasına
deli bir türkü söyleyip
ah vah eden kadere inat
bir kıvılcımlık dağlarda
geçiyor gönül
ayrılık gecesinde bir kış vakti
üşürken başlar ayrılıklarda ihanet
elleri buz tutmuş bir aşkın son durağında
hep gelecek değil ya
biraz da gitsin gökyüzünden yıldızlar
serde ölüm var
gece başlarken
karanlık yıldızlardan kaçıyordu
ve aldırmıyordu haline kadınlar
üzerinde vebal taşırken bir vakit
ihanetin son nefesinde
ne var ne yoksa bitiyordu
Hazin bir mavide denizdesin şimdi
dalgalar kendiliğinden başlarken sabaha
kim nöbet tutabilir ki yalnızlıkta
öğrenmeden elveda demeyi
bağırıyor bir çocuk
bayram keyifi içinde coşkun
olmalı
güneş doğarken
çocuklar çıplak olmalı
misal yaradana adanırken yaralar
elbet merhem olur ömür
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!