tüm ışıklar söndüğü zaman
herşeyin karanlığında,
gölgelerin yokluğunda,
varlıgını anladım.
gönlünün gölgelerinde,
falan bir günde görmediğim,
veya görüpte görmezden geldiğim
kimi gözleri renkli renksiz,
görmediğim gözlerine
sevdalanmaya alıştım.
Bana bırakıp gittiğin
avuçlarımda ekşi bir kokun kaldı.
ne ellerimde elin
ne saçlarından bir toka tutamı
nede yanaklarından
Sensiz dikiş tutmaz ki gönlüm,
Ucuna muska ilişmiş,çatal iğneliyim,
Gel vefasızım,gel son sözüm
Gel etekleri zillim,dalları meyvelim
gözden bir damla süzülmeyince,
geceden sabaha affolurmu günah,
gün dönüp,yıldızlar belirince
ferah bulur yorgun sabah.
benimde içimin sırrı çatlasın dökülsün,
ol şu fani dünyada bir dem,
yaşar mı bir bedende,sıhhat ile verem,
kalemi kürek eylesen,elini kayık
umman gezilmez,öğrenmeden yol ile salık,
Kalk gidelim hüseyin’im
biz buralardan,
artık yorulmuşum,bitmişim
sınırların ensesinde
dikilip durmaktan.
Hüseyin’im,
Şiirde hata gören,
sayfalara üfleyiversin.
tek korkum yazılanlar,
Allah'ın gücüne gitmesin.
bende,senden sonrası kalır ancak,
ben önceden,
seni olmayanmışım sadece.
bende silinir,senden gayrı
ne varsa
ne yoksa.
özlemek nasıl olur
sen nasıl özlüyorsun beni?
seni özlemek mi bu?
böyle arkandan ağlamaklı,
bilmiyorum…
merhaba,
umarım herşey yolundadır..düşündüğümde başımın öne eğildiği bi karakter olarak kaldın hayatımda.özür dilerim..selametle..