elif..lam..mim,
içine aşk gizlenmiş tohum,
mahsul esrar,
ayn..şın..kaf,
elem özlü meyvede çekirdek,
üçüncü kat,
üçyüzbeş numara,
her gelişimde aynı manzara.
çarşının gürültüsü,
akmış bir baca.
Anlamak çarpı anlamak onu,
milyon kere anlamakla toplamak,
ne hesap makinesi,ne çarpım tablosu,
işte bir kadını anlamak.
Bu idrakin sonu çıldırmak,
bir gündü,
dengesiz bir müzik çalıyordu.
bir kasvettiki,okadar olur.
yakışmıyordu belki bana,
eski filimlere takılmak gibi
yazıpta kaybettiğim şiirlerimi sana,
hatırlayabilsem keşke.
değil seni,
özlemek varmış,sana yazdığım şiirleride..
bilmem iğnelerini oluyormusun,
Susadım,
çocuksadım kendimi,
yasak derelere girdim,
ıslattım gömleğimi.
Acıktım,
Şiirler sana emanet,
Amman! gözün gibi bak.
ben gidince artık,
birkaçını sat.
aman,ilk yazdıklarımdan olsun,
bu gülen tablolalar ve resimler,
arkası kahverengi buruk bir kartondur,
maundur,oymadır,kakmadır da cilalı çerçeveler
bir kafes,dört köşe ve buz gibi dondur.
yeşermezmiydi çerçeveler sulansa biraz,
rüzgar,uyuma dersin bana,
gölgeler sizler kimsiniz?
vakit hayli geç oldu.
küçücük sesler sanki kimsesiz.
karanlık gitgide boynuma,
korkular gözümde büyür de büyür,
bir çift göz tüm camlarda görür,
dalgalar,bembeyaz köpüklü sular,
bir merhumu sahile,kürür de kürür.
ışıkların tümü söndüğü an,
merhaba,
umarım herşey yolundadır..düşündüğümde başımın öne eğildiği bi karakter olarak kaldın hayatımda.özür dilerim..selametle..