denize atsam bir nohut,
şişer kocaman olur mu?
tuzuyla leblebi olsa,
suyuyla yemeği,
onca balığı doyururmu?
Bende dost yanları yok değil
baba kucağı otel odalarının
duvarlarda lekeleri var
pazarlığa tâbi yanlızların,
Benden önce biri,
Rıza Şen,
hiç tanımam kendisini,
yüzünüde görmedim
adınıda duymadım!
adını söyleyen de olmadı
işte öyle uydurdum.
senin neyinimi sevdim?
beni sevmek için çırpınmanı,
bende sevecek
birşeyler aramanı sevdim.
ve bunu başarmana
aşık oldum.
Gülüm
gülerken bile gözbebeklerine,
buzlu camlara üfler gibi bir buğu
ve,seni seviyorumların en nemlisini,
koymadan sevmeyi beceremedim,
kaşla göz arasında,
üşümüş bedenimden,alev gibi geçiyordun ya
haftaiçi dörtbuçuk,
haftasonu altıda.
tanıdın mı beni? seyyar satıcı,
başımda bere,elim cebimde.
Sana
sana diye başlayacak
söz verdim.
ben diye bölmeden,ama;
mümkünmü sana şiir yazmak
içimdeki benler ölmeden.
tükendim,sabrımın sonundayım
daha yirmidördündeyim,
bir gülün taze sürgünündeyim,
güz isen kış bileyim gurbet.
sevdiğimin yüzü nasıldı
bir deftere yaz bunları,
sana baktığım ne varsa,
sana özlediğim ne varsa,
bir deftere süzülsün ki gözyaşları,
boğulsun en azından
bu sefilin ızdırapları.
ben hiç ecelimle ölmedim
hiç yatağımda gelmedi ölüm,
bir keresinde,
bir kutu hap içmiştim,
ne yapıyım,
çok sevmiştim.
merhaba,
umarım herşey yolundadır..düşündüğümde başımın öne eğildiği bi karakter olarak kaldın hayatımda.özür dilerim..selametle..