Bilmem Yare gider mi sesim ya da nefesim
Duyar mı feryadını bu susamış bi çarenin
Tahammüle takat kalmadı dilsuhteyim
Çeşmim giryan kalbim biryan gamzedeyim
Hicran Hazanı getirdi
Yaprak yaprak dökmekte sevincimi
Hüzün sert esiyor
Ümidim kırılmış bir dalı mutluluğun
Tomurcuklarım dona kesmekte korkarım çiçek açamayacağım
Hoşgeldin
İyi ki öyle baktın
İyi ki konuştun
Bilemezdim böyle iyi geleceğini
Uzatınca ellerini
Merhem oldun, huzur buldum
Dedi ki bu kumaşın ipi ipekten ince
Dedim ki Eyvallah dokurum başa düşünce
Dedi ki bu yolda Gönül neyine
Rehin verdim gönlümü aşkı yerine
İki yaralı yürektiler
Yorgun, bulutluydu bakışları
Hüznü saklardı gülüşleri
Unutmak içindi uykuları
Hayatları ayrı yolları bağlı
Hastayım, ateşim var biraz
Boğazımda acı,dudaklarımda yanma
Sesim saklanmış gibi kuytulara
Üşüyorum, Üşütme olsa gerek
Ama ben özlemindenmiş gibi hissediyorum
Gözüm doluyor İçim buruluyor
İnce hastalık değil İnce sevda
Bu ateş bu mendilimde kan hayra alamet değil
İlaç doktor da palavra
Kar etmez hiçbiri sevdadan yatana
Hüküm giymişiz
Kelepçeli ellerimiz
Avukatımız aşktı
Savunması yetersiz
Hakim kader kalemi kırdı
Sence sabır çıkarır mı affı
Neden sevdim biliyorum;
Susamışım kendim gibi birini sevmeye
Yalnız ve içli...
Hüznüyle barışık;
Gülüşünü yorgan yapmış yalnızlığına.
Anlamazsın demek kolaydır
Asıl anlamayanlar için...
İçte yanan ateşi, kopan fırtınayı,
açılan yarayı, gözyaşını anlayamazlar
Sevince Hüküm giyer kadının kalbi



Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!