defterimin sol tarafındaki kırmızı çizgiyi hiç ihlal edemedim ben, biliyor musun..?
hiç aykırı sloganlar düşürmedim, duvarların o tahrik eden düzlüğüne...
karanlıkta sıkmadım yumruklarımı, izbe yerlerde fısıldayarak büyüttüğüm öfkem olmadı benim.
hiç bir karanfilin kızıllığını söndürmedim tenimde.
sana dokunabilirmiyim?
ne güzel şiirler yazıyorsunuz
baştan aşağı ayıpsız
gravatı düp düzgün
takım elbiseli
ve fena halde evcil
kalbim kanıyor
ve her kanamada
seni basıyorum yüreğime
artsın diye sancılarım
senin bundan haberin olmaz
yıldız memleketine benzeyen
gözlerinizdeki ışıklar silinmiş
kalbinize giden yol işaretlerine öfke bulaşmış
gayri meşru nefretinizi evcilleştiriniz bayım
yok mu güzel bayramların hatırına alınıp saklanan
Mustafa suphi, nazım hikmet ve yozlaşmış biatçı katiller üzerine
Mustafa Suphi , Nazım
ve yozlaşmış biatçı katilleri üzerine...
bazen beceremediğim işe ara vermek iyi geliyor bir çay, sigara içimi ya da belki daha uzun bir zaman
çayın demlenmesi gibi görüş açım değişiyor, yanlış gittiğini hissettiğim olaya bir kaç adım geriden soluklanmış olarak bakınca
sisler dağılıyor; hata, yanlış hemen görünmeye başlıyor.
ben yine göremedim...(
Gülşen, Aleyna Tilki derken sanki müzik ve sanatçı düşmanı gibi göründüğümü farkettim.
demet akalın, gülşen, aleyna tilki, hande yener ah ! buraya banu alkan ve ajdarı da eklemek istiyorum tüm bu "sanatçıların" hayranlarından özür dileyerek
onlarla arama kalın çok kalın bir çizgi çekiyorum isteyen sever ve dinler karışmam.
Ben genelde türkü ve sanat müziği dinlemeyi tercih ederim yabancı müziklerde tercih sebebim etnik müziktir pop müziği oldum olası sevemedim
rap müziği sevdiren ise Rum bir babanın ve Fransız bir annenin kızı ; Diam's tı
şair, hikayeci, romancı bu adamlar önemli insanlar değerli insanlar.
tarafsız olarak sadece tarihe not düşme kaygısı taşıyanlar daha da değerlidir.
TDK; şairi geniş bir düş gücü bulunan, duyarlı, duygulu kimse olarak tanımlıyor bence eksik bir tanım. şair aynı zamanda namuslu insan demektir çünkü ben ilk namuslularını tanıdım, haysiyetli izzeti nefsi olanları tanıdım. cahit zarifoğlunu tanıdım, sezai karakoçu,ferman karaçamı, edip canseveri, attila ilhanı, ahmet arifi, gülten akını,nilgün marmarayı ve ismini hemen hatırlayamadığım bir sürü harika insan hepsi onurlu insanlardı, haysiyetli insanlardı ve nazım hikmet sol cenahta da anlaşılamayan sağ cenahta da anlaşılamayan bir adam. bizim adamımız. bu toprakların yetiştirdiği aynı acılarla dertlenen biri ben onu hiç yabancı bulmadım kendime onun bu kültüre ait olması beni gerçekten mutlu ediyor. onun yazdıklarını okumak heyecanlandırıyor, benim dilimden yazan okuyan biri olması bana göre muhteşem bir olay.Nazım hikmet'te aynı ahmet arifin 33 kurşunu gibi mustafa suphi olayını 28 kanunisani şiiri ile tarihe not düşmüştür. bu isimlerin bu ülkeye bu kültüre ait olduğu için Allaha şükrediyorum.
rafın yapımı sonunda bitti. fakat kimse eve sokmak istemiyor, bir türlü anlaşılamayan sanatçı küskünlüğü üzerimde
depresif bir ruh hali ile dolaşırken aklıma bir etkinlik geldi herkesin dahil olabileceği bir etkinlik. sonucunda
bir ucube bile çıksa herkesin payı olduğundan dolayı keskin bir reddediş olmayacaktı.
önce küçük kızımla paylaştım bu fikrimi o kabul ettikten sonra sorun kalmayacaktı kendime güvenim tamdı çocuk ve boya,
çocuk ve kirlenmek reddemeyeceğinden emindim ve düşündüğüm gibi oldu.




-
Murat Halıcı
-
Ozan Sentezi
Tüm YorumlarAhmet Bey usta ve saygı duyduğum değerli bir kalem.Onun kalemini güçlü yapan samimiyeti ve şiire olan tutkusu.Kesinlikle bir ŞAİR...Ve bundan öte saygıdeğer bir insan.
Bütün siirleriniz gibi harika okunasi okutulasi tebrikler gönül dolusu selamlar