Tüm zamanı güneşe aşkı tan’a ayarla
Aydınlıkta çık da gel herkes görsün sevdiğim
Halinle ahlakınla beni sana uyarla
Aklımı fikrimi çel herkes görsün sevdiğim.
Azaları komutla oynat hareket ettir
Çölde serap misali çok uzaktan tanırdım
Huzur kaplar içimi önünde dolanırdım
Birlikte doğmuş gibi ruh ikizi sanırdım
Dünyamız yaşlandıkça kaçıyorsun vefasız.
Beraber hayal kurar atiden umutluyduk
Sevda dolu ilk insan Hava anayla bildi
Cennetlerde yaşarken garazsız çok sevildi
Ruhuyla bedeniyle ondan ayrı değildi
Adem babaya konan iki göz idi kadın.
Berrak sular misali bu dünyaya getiren
Takılması zor olan kalplerin sırçasıdır
Huzur mutluluk gibi kadın erkeğin kaybı
Yükseklerde bir yerde kaderin parçasıdır
Hava gibi su gibi kadın erkeğin kaybı.
Et kemik bedenlerle aynı teni paylaşan
Sevda kaktüse benzer dikeni çok batıyor
Çiçekleri pek güzel cazibesi çekiyor
Bir kez dokunduğunda kalp acıyla atıyor
Geri kalan ömürde hep ızdırap çekiyor.
Mahir elle toplanan derde deva meyvesi
Bir haymatlos kripto gülüp Millet bölerken
Az aşk yazayım dedim kalem isyan ediyor
Şehadet getirmeden masum insan ölürken
Az aşk yazayım dedim kalem isyan ediyor.
Doğduk ucuz kavgayla giderken savaş hali
Biz bedeni görmeden söz içinde söz verdik
Varmış gibi direnen egomuz saldırmasın
Bağışlanan nimetle cennette güller derdik
Hayalle filizlenen eleme daldırmasın.
Koştuk ışığa doğru gizli geçit bulunca
Bir güzelin peşinden ben ne diyarlar gezdim
İçte yakıp kavuran ayrılık dolu niyet
Ürkek bakışlarında çocukça gülüş sezdim
Mıknatıs gibi çeker yüzdeki masumiyet.
Yumurtadan çıkınca aşkın küçük larvası
Dünya denen bahçede sana sunulanı al
Vakitsiz gonca derme gönül kutsal bir mekân
Zamanı ayırmadan bülbül meşrebinde kal
Sevgisiz sakın girme gönül kutsal bir mekân.
Üst üste konan çöpü eller yakmadan sen yak
Yavru iken besleyip avcıların sevdiği
Çok uzaktan görenler derler tüyleri ala
Küçük av işaretiyle komutuna evdiği
Yakalayıp dönünce tüneyip konar dala.
Nazlı nazlı uçarken göğün güzel kuşları
Güzel İNSAN
saygı ve rahmetle , ruhun şad olsun..