Ne mi
Raylar döşenmiş zamana
Öylesine raylar işte
Nereden geldiğimi bilmeden
Bekliyorum şimdinin bomboş istasyonunda
Ne tren var
Ben çok mu benziyorum ki babama
Oğlum benzesin bana
Bir tuhaf ağaç bu
Meyve değiştiriyor her dalında
Emdiğim süt anamdan olsa da
Anılarımdan seni yaratsalar
Ne kadar tamamlardı seni
Eksik kalanları da tanımak isterdim
Tanıması en güzel insan
9 Şubat 2019, Kiev
Havada dönen bir bozukluk gibi
Fırlatmışlar hayata
İki yüzüm var ikisi de bozuk
Ya işçiyim ya da işsiz
Hep yalnızlığıma bozdurdum
Çok kenarlı masaların sohbetli geometrisini,
Çın çın öten kadehleri,
Kutupların usturasına penguenler gibi tek yürek direnmeyi,
Baharın ilk kıvılcımıyla dudak dudak açan toprakları,
Terli ellerdeki parmak parmak düğümleri,
Ama Yunus
Kolay değil ki sevmek
Bu insanları
Sevdik yerde bir obruk oluşuyor
Kırılıyor kolon
Bakıp geçmelerle olmaz
Baka kalmalarla olur
Seçmece olmaz
Aramaca olur
Araya araya bulmaca
Ya da hiç bulamamaca
Daha kolay olabilirdi hayat
Daha önce anlasaydım seni
Kokladım, nefes aldım sade
Meğer başka işlere de yararmışsın
Aşağılarda dolaştırdım durdum hep
Uyandığımda
Çoktan uyanmıştı kuşlar
Balo verilen bir salonun kapısını açar gibi
Ağır ağır açtım gözlerimi
İnandıklarımı göremedim
Sanki ters yüz edilmiş bir ressam
İçimde ölü bir tohum var
Farkına bile varılmamış
Hiç sulanmamış
Kurudukça ufalmış bu yüzden
O tohumdan doğacaktım ben
Yeşil bir boynum uzayacaktı
kısa ve öz