kabusunda kaybettiğini gördüğün sevdiğini
uyanıp da yanıbaşında uyurken bulmak gibi
seni sevmek öyle korkunç
seni sevmek öyle güzel
Aşk
Sevişirken kullansınlar diye verilmiş insanlara
Mikrop kapmamak için
16.10.2010
ey ağzında yeşil kini, elinde aptallığı
kulaklarını ve gözlerini tırnaklarına gömüp
damarlarını yüreğinden sökerken
ibadet edermişçesine işkence eden
evet sen
Arsız vidalar coğrafyasında kalmışım bir başıma
Parmaklarımda kağıt kesikleri
Alnımda lav
Kediler kaybettikleri mavilerini düşlüyorlar
Mavi mavi
En öfkeli bir yüz bile
Dayanamaz gülümser
Bir bebek gözlerinin içine baka baka
Gülerse eğer
Ne kadar uzaktır ki çocuklar bizden
Güzelliğin dili yok ki konuşsun
dalga dalga ufku saran dağlar sessiz
Parça parça dorukları sarmış
sarı sarı bulutlar sessiz
Almışız elimize
O mouse denen şeyi
Biz ekrana bakarız
Ekran bize
Bitmiş bir sigara gibi
ben
aydınlıkta unutulmuş bir mum
yalnızlıktan titreyen
ışığım koca gündüz için
ayva tüyü bir diken
ilk balığın yüzgecine ip bağlanmış
yüze yüze balıklar denizi örmüşler
ilk kuşun kanadına ip bağlanmış
uça uça kuşlar gökyüzünü dokumuşlar
İşte yine bitti
Yarısından fazlası Nisan Ayı`nın
Kayıp gidiyor elimden
Ne kadar tutmak istersem de zaman
Renkleri ısısı berraklığı
Öyle bir ayarlanmış ki
kısa ve öz