Nam-ı diğer adı; ”Şairler Topluluğu”,
Hayatla başlar, şiirle biter soluğu...
Bazen olur aşı aşk, bazen olur nefret,
Damarımız şiir, açıktır her oluğu.
Değişilmez dostluklar burada şana üne,
Bir kelebek kadar narindir
Sevginin kanatları.
Dokunsa ona sert eller,
Dökülür yere pulları.
Halbuki özgürdür kanatlar,
Sarar nice çiçekleri,
Dilimin ucunda bir şeyler var,
Nasıl söylesem bilmiyorum ki!
Acaba bu halimi görse yar,
Onu sevdiğimi anlar mı ki?
Onun gözlere her bakışımda,
Derdine çare arıyorsun gönül,
Peki ama kimlerden ve nereden?
Burada mı şuanda aradığın?
Veya geçmiş miydi şu dar köşeden?
Hayır, bilmiyorsun sen de gönülcük,
Ne aradığını hâlâ bilmiyorsun!
Bıçağı, kılıncı at bir köşeye, yürek bize yeter.
Aldansın veya aldanmasın, o, ona keder.
Dönsün yönünü hak olan yola, yoksa;
Erişemezse huzura, hali dünden beter!
Kah gülüşürdük, kah ağlaşırdık,
Ayrılığın sırası mı şimdi canım?
Daha varken yaşanacak günlerimiz,
Elvedanın sırası mı şimdi canım?
Razı olur muyum sensiz yaşamaya,
Çıkmıştı yalnızlığım bir yudum ihtiyaç olmaktan,
Ve herkesin muhtaç olduğu duruma dönüşmüştü.
Gıpta ile baktılar ki, gözler dolu ağlamaktan,
Herkes rüküşlerdeydi, benimse her yanım lükstü...
Yalnızlığımı bağışladım onlara, bana küstü!
İki dağın arasında bir köprü,
Adım adım geçerim ben bu ömrü.
Bazen coşsam, bazen durulsam da,
Sönmez yüreğimde, sevda közü.
Bazen kahverengi gözdedir imi,
İstanbul üzerinde bir kuş uçuyor
Kanatları iki dünyaya vuruyor
Durun ayakta hazır ol durumunda
Gözlerinizde kötülükler buluyor
Ve yine o kuş, yine sizden umuyor
Daha büyük aşk;
Erişilmez değildir.
Razı olursan eğer,
Benliğini yükseltmeye.
Elbet gelecektir,
Doğunun aydınından,
Ahmet gerçekten mi? Sen artık yok musun? Paydos mu dedin bu dünyaya... Bak bunları ağlayarak yazıyorum umarım bu bir şakadır...