Ah Aşkın Elinden Şiiri - Yorumlar

Aşk ile günah işlenmez.
Aşk ile günah bir arada anılamaz.
Aşk ile hayasızlık yanyana duramaz.
Aşk ile suç olmaz
Aşk ile ihanet yapılmaz.

tebrikler hatice hanim severek okudum selam ve saygılar

şiirin hakkını vermiş kalem tutan el kutlarım

Ey bir hiç uğruna satan her şeyi
Ve her şeyin bedeli diye alan hiçliği
EBU ALİ SAKAFİ

Bülbülü(aşkı) altın kafese koymuşlar,illa vatanım demiş.
Sen istediğin tabuyu aşkın önüne koymaya çalış.Kuş kafesten uçtuysa bir daha o kuşu kafesine geri getiremezsin Hatice hanım.O zaman papağan ,ya da muhabbet kuşu beslemeyi öneririm.çünki onlar kaçsa da geri gelme şansları var.Hem sözden ve laftan da anlarlar.Lakin aşka ne söz ne de güç yeter.
ahlaki etik açısından yazılmış,değerli çalışmanızı kutluyorum.

Benim çok değerli Hatice kardeşim.ALEYKÜMSELAM
Yerden göğe kadar haklısınız. Nefsi arzu ile AŞKI birbirinden ayırmak çok önemli.Bunun en güzel tarifini MECNUN yapmıştır.Sevgili uğruna çöllere düşen Mecnun ilahi aşkın sırrına erince ayağına kadar gelen Leyla ya

Git Leyla ben senden fariğ oldum.
Leylayı ararken Mevlayı buldum.

Gerçek aşk sevgiden tezahür eder. Hoşlanmakla sevgiyi birbirinden ayrı tutan unsur nefsi arzudur.Dimağın lezzet aldığı çok şey nefsin arzusudur. Ki ona aşk denmez.AŞK tevekkül ve tefekkürle zuhur eder. Bu ilahi kudrete olan aşırı hayranlıktır.Bu teslimiyettir.Bunun en güzel tarafı da karşılık beklemeden çok çok sevmektir. AŞIK ın maşukunu düşünmekten başka bir şeyle meşgul olmaya zamanı yoktur.
Bana AŞK nedir diye sorulsa AŞK BİLİNMEZ GONCADAN BURUNA, BEDENE, RUHA SİRAYET EDEN MUHTEŞEM BİR RAYİHA derim.Ki bu sırrı ilahidir.Bu sırrı çözebilen de AŞKIN HU haline erişmiş ola bilenlerdir.Bu sırra erişenler dünyevi her hale sırt dönenler dir. Bu da Sizin tarifinizle ayni fikirde olduğumuzun delilidir. Kardeşim bu güzel sunumuz ve sizi canı gönülden tebrik ediyorum. Tüm yakınlarınızla birlikte selamlarımla ALLAHA emanet olun

Güzel olmuş,
emeğine ve
belleğine sağlık.
Kutluyor ve
tebrik ediyorum
Hatice hanım,
selamlar.

Merhaba Hatice Hanım Kardeşim...
Mesajınızı gece saat 12 de görüp okudum yaklaşık bir sayfaya yakın oldukça geniş kapsamlı bir yorum yazmıştım. tam bitmek üzereydim ki elektrikler kesildi ve o bir sayfa yorum silinip gitti...
Az önce elektirikler geldi ve ben yeniden yorum yazmak için bilgisayarın başına geldim... Son şiirimi listemdeki arkadaşlara gönderdikten sonra senin deneme yazına yorum yazmayı deniyecegim... Kusurum olursa affola... Gecenin bu saati nede olsa... Sabah oldu desek yeridir...

Aşk nedir sorusu düşer hep aklımıza
Sahi aşk nedir?
Bazıları bir çift gözde başlayan bedende ruh bulan ama Tanrıya ulaşmak adına çıkılan yol diyor... Maddi alemden manevi aleme yapılan yolculuk da diyebiliriz ki destanlardan bildiğimiz ve öğrendiğimiz birçok aşık bir bedende başlamış Hakka varılan yola dönmüştür ki gerçek aşk budur...
Leyla ve Mecnun biri birini seven iki gençtir, kavuşamazlar ve mecnun çöllere düşer... Zaman geçer ve Leylayla Mecnun karşılaşırlar ancak Mecnunun gözünde Leyla Leylalığını yitirmiş o hakkı arar olmuştur... Onda sevgili odur artık...

Yunus ve Mevlana gibi hak aşıkları tasavufcular küçükken almış oldukları ilim ışığında ona yönelmiş ve ona ulaşmak için yola çıkmışlardır...

Şimdikiler de gelip geçici hevesleri aşk deyip gezer olmuşlardır ki onların ulaşacakları yer o sevgilim dediklerinin yanıdır... o da yarım saat, yarım saaten sonra kedi köpek gibi biri birilerini yerler... Ama lafta aşıklar...

Oysa o gülden ağır söz işitmemeli, narin bir gül gibi korunmalı koklanmalı... onun ayağı taşa çarptığında diğerinin yüreği sızlamalı, güven itimat, sadakat vs. bunlar sevginin temelidir...Unutulmamalıdır ki aşklar sevgiyle başlar sadakat ve güvenle zirvesine ulaşır...
Makelenizde aşkın tarifi olarak kaleme aldığınız tüm haller doğrudur ve tüm kalbimle katılıyorum...
Aşk ulaşılmaza ulaşma adına çıkılan bir yoldur... Özlemdir, hasrettir, çiledir, derttir, tasadır, sızıdır, susmaktır, dinlemektir... Dinlemesini bilirsen tabiat konuşur kurt kuş konuşur, gece gündüz konuşur, ağaç dal yaprak çiçek böcek, yaratılmış ne varsa konuşur dinlemesini bilene...Buda aşkın hallerindendir...

Bu mevzu o kadar uzun ki değil sayfalar kitaplar dolusu yoruma acık bir konu...
Güzel paylaşımın için teşekkür ediyorum Hatice Hanım Kardeşim...
Güzellikler dolu bir gün dileklerimle...
Selam ve Saygımla...

'AŞK' konusunda yazılmış güzel bir deneme yazısı olmuş. Onun saflığını, temizliğini, özelliğini, güzelliğini nakış nakış işlemişsiniz Hatice Hantal Hanım. Çok beğendim.

'Aşk' varsa 'Ah' da vardır.

Osmanlıca yazılışta, elif ve güzel he harfi ile yazılır 'Ah' kelimesi. Elif, kalem gibi dümdüz bir çubuktur. '1' rakamı gibidir. Bu haliyle 'Allah'ı simgeler. He harfi de Allah'a yürekten bağlı olanları, yani o kutsi aşkı yaşayanları simgeler. Dünyada iken kavuşmak mümkün olmadığına göre, sürekli ah halindedir sevenler. Yanar dururlar o yüzden.

Bu anlatılan ilahi aşktır. Ama o aşka ulaşmak için sevmeyi bilmek gerek önce. Eğer sevgiyi tanımıyorsanız, çocuğu, çiçeği, böceği, insanı sevmeyi bilmiyorsanız zaten 'O'na gitmek mümkün değildir. O nedenle bütün sevgiler çok değerlidir. İnsana, hayvana, yaratılan her varlığa sevgi içimizdeki kötü duyguları yakan bir ilaç gibidir.

Daha ne çok şey yazmak geçti içimden... Kutluyorum kaleminizi ve sevgi dolu o güzel yüreğinizi Hatice Hantal Hanım. Selam ve sevgilerimle...