Nasıl etmeli de ağlayabilmeli
farkına bile varmadan?
Nasıl etmeli de ağlayabilmeli
ayıpsız,
aşikare,
yağmur misali?
Aşkın aldı benden beni
Bana seni gerek seni
Ben yanarım dün ü günü
Bana seni gerek seni
Ne varlığa sevinirim
Devamını Oku
Bana seni gerek seni
Ben yanarım dün ü günü
Bana seni gerek seni
Ne varlığa sevinirim
hiç yaşamadıkları, hiç yaşamayı göze alamadıkları kavramlar üzerine ne çok yorum yaparlar...kaç savaşa dalmışlar, kaç felakette birlik olmuşlar.
mangalda kül bırakmamaları gibi! ahkam kesmek kolay, işki gelmesin başımıza yoksa gemiyi ilk fareler terk eder!
tarihin hangi sayfasında faşizan sistemden kurtulmuş bir siyasete göz açtı insanlar? çok merak ediyorum bu vatan vatan vatan diyen adamlar şimdi toprağı satan satan satan değil mi? tüm tatil bölgelerinde villa satışlarını patlatan hangi idari sistem? oğluna gemicik aldığını idda eden ve köylünün anasına küfreden bir zihniyetin neresi elle tutulur güzellikte...bu açlığın içinde 3 çocuk doğurun diyip yatak odalarınıza kadar sızmaya çalışan aymazlığın resmi neden yok gözlerinizde.
kendi geleceğini dahi kurtaramayan, aldığı üç kuruşla ay başını getiremeyen, tüm sosyal hakları gasp edilirken koyun gibi susup hakkını savunamayan, bir avuç pkk lının hakkından 30 yıldır gelemeyen bu bilinçli(!) insalar mı koruyacak vatanı ve kurtaracak....
madem bunca vatanperversiniz o zaman soruyorum size ey halk! 30 yıldır dağ orda terör orda, yeri belli şekli belli..ne demeye oturuyorsunuz yerinizde! çıksanıza taşınızla tüfeğinizle dağlara, kurtarsanıza vatanınızı o bölücülükten.
bir şair şiir yazar vatan haini olur,
bir yurt bölünür halkı susar ve izler vatan perver olur....
şu anda keşke kadın olmasaydım dilimin ucunda şiddetli tümceler...yine de anlamazlar, aymazlar.
13 gün arayla ve aynı şaiirin aynı şiiri burada neden yayımlanır? Bazılarının bir bildiği değil, bir amacı var sanırım.
Bu devranda nedense vatan hainlerince, eski komünistlikten yeni liboşluğa terfi etmişlerce, bazı aymaz solcularımızca yere göğe sığdırılamayan Nazım Hikmet’in kısa biyografisi:
Birinci Dünya Savaşının ardından dünyanın leş kargalarının güzel vatanımızı işgaline karşı kadın, erkek Soylu Türk yiğitleri 15’inden 70’ine kadar emperyalistlere karşı soylu direnişlerini yaparken 1902 doğumlu (yani kurtuluş savaşının başladığı tarihte 18’inde olan) Nazım cepheye gitme yerine soluğu Moskova’da alarak bazılarının dilinde pelesenk ettiği o meşhur vatanseverliğine başlamıştır.
Mustafa Kemal Atatürk’ün önderliğinde vatanımız kurtarılıp tam bağımsız Türkiye Cumhuriyeti (o tarihte tam bağımsız bir ülkeydik) ilan edildikten sonra Moskova’dan aldığı talimatlarla vatanseverliğinin yeni sürümüyle Kemalist devrime karşı bayrak açan Nazım Türk yargısı tarafından vatana ihanetten 15 yıla mahkûm ediliyor ve kapağı yine Moskova’ya atıyor. Bu değerli vatansever(!) 1928 yılında çıkarılan aftan yararlanarak Türkiye’ye dönerek vatanseverliğine(!) kaldığı yerden ‘’Resimli Ay’’ dergisindeki yazıları ve çeşitli yer altı faaliyetleri ile devam ediyor. Türk Yargısı kendisini yeniden 4 yıla mahkum ediyor ama ba sefer de Onuncu Yıl affı vatansever(!) şairin imdadına yetişiyor. Fakat Nazım yer altı ve yerüstünde vatanseverlik(!) faaliyetlerine devam ediyor ve bu faaliyetleri sonucu hakkında açılan dava sonucu 1938 yılında 28 yıla mahkûm ediliyor. Bu meşhur vatanseverimiz(!) 1950 yılına kadar hapis yatıyor. Hapisten çıktığında 48 yaşında olan Vatansever(!) Nazım’ın vatanseverliğinden yararlanmak isteyen Türkiye Cumhuriyeti Devleti onun askere alınmasına karar veriyor ama Nazım yine vatanseverliği(!) gereği askere gitme yerine Moskova’ya kaçıyor. Sonra Türkiye Cumhuriyeti tekrar Türkiye’ye dönüp vatanseverliği(!) cezalandırılmasın diye Nazım’ı 1951 yılında vatandaşlıktan çıkarıyor. Türk vatandaşlığından çıkarılan Nazım 1953 yılında dedesinin memleketi olan Polonya vatandaşlığına geçiyor ve vatanseverlik(!) yapmaya devam ederken 1963 yılında öbür aleme göçüyor (Toprağı bol olsun!).
Bütün yargılamaları ve mahkûmiyetleri Atatürk döneminde olan bu büyük vatanseverin(!) bir şiirini burada paylaşmakta yarar var:
'Trabzon'dan bir motor açılıyor
Sahilde kalabalık!
Motoru taşlıyorlar
Son perdeye başlıyorlar!
Burjuva Kemal'in omzuna binmiş
Kemal kumandanın kordonuna
Kumandan kahyanın cebine inmiş
Kahya adamların donuna
Uluyorlar.
Hav.. hav.. hav.. tu
Yoldaş unutma bunu
Burjuva ne zaman aldatsa bizi
Böyle haykırır
Hav.. hav.. hav.. tu'
Nasıl, beğendiniz mi?
Bu siiri okuyali cok olmadan gene aynisini koymuslar. hayret dogrusu...!!!!!! aceba baska siiri yokmuydu? yuzlerce siir icerisinden.Gunun siirlerini secenler galiba hep sarhosken seciyorlar...ayiksinlar biraz
allah(C.C.)(C.C.)(C.C.)halka;
nazıma yaptıkları için, bunu yapanların ve yaptıranların eliyle belasını vermiştir.
şen olasın ürgüp.
evet bayım seçiciler teşhirci
Şiir ne kadar harika olursa olsun bu tamamen konu dışı ama aynı şiirin iki hafta içinde tekrar günün şiiri seçilmesine yüzde yüz karşıyım, binlerce şiir okunmayı ve değerlendirmeyi beklerken....
Bu acaba bir hata ile mı yapıldı???????
Ki öyleyse,bu daha zavallı bir durum, site yöneticileri adına.
Sonsuz Saygılar.
Fikret Şahin
o aptal kafanızın buradan ne küçük göründüğünü bilseniz keşke..
kardeş kalsa herkes.
aslında bu şiiri çok kıymetli kardeşimiz ali akar yorumlamalıydı.çoktandır gözükmüyor hasta galiba
:)))
bir ayda iki kez 'günün şiiri' yapmaları değil mesele, her günün şiiri de yapsalar bu şiiri, anlamayan gine anlamaz,
Nazım bu, anlamak için O'nun gözüne yakın olmak lazım...
Bu şiir ile ilgili 124 tane yorum bulunmakta