İksirsiz, umutsuz, gelişlerin seyrine doyulmaz kanyonlarında dertlerimin kamyonuna yükledim sensizliği.Varmanın izdüşümüyle ağlarım aşınıyor, semah ve ney eşliğinde coşkumuzun sularına atılıyoruz.
Gölgenin şanslarında üreyen serinlenişine anılıyorum,gece gündüz bütün tenhalarda…
Bakışına sırtımı yüreğine sırrımı içime,sırrına depremlerim, susamışlıklarına bende ölümcül seni büyütüyorum vay vay…
Kutsal sefayla çocuksu gözbebeklerimden bebek yapıyorsun ayrı kaldığımız özlem kumaşlarından.
Hani hatırlar mısın seninle bir akşam evinizin yanındaki parka gitmiştik, seni ilk kez sallamıştım, yüreğimin ipi kopmuş oracıkta kalakalmıştım, suni teneffüs etmiştin oysa ben onun için bayılmıştım zaten…
Her gün bu kadar güzel mi bu deniz?
Böyle mi görünür gökyüzü her zaman?
Her zaman güzel mi bu kadar,
Bu eşya, bu pencere?
Değil,
Vallahi değil;
Devamını Oku
Böyle mi görünür gökyüzü her zaman?
Her zaman güzel mi bu kadar,
Bu eşya, bu pencere?
Değil,
Vallahi değil;