Ardın sıra sürüklenirim
Beni bıraktığın yere kadar
Ben sana inanırım
Beni kandırdığın yere kadar
Ben seni seviyorum
Birlikte cennete girene kadar
Aşık sevdiğine yazar
Yazdığında sanki onu arar
Heceler hep bi karar
Sahibini bilen onu sorar
Bir minnet duyarsa azar
Yollar yollar yürüyorum yollar seni
Senmi yoksa yürüyen benmi
Yaşlanan benmi yoksa tarihmi
Bir nefes sonra mezarımın başında
Çarşaf üstünde bir nokta
İki kelam bilen olmuş softa
Kelama başlar dedem hacı hoca
Kendisi boş teneke tangada tunga
Kelam cedelinde üste durmaya calışır
Adı olsada sonbahar gelirmiydi hiç ilkbahar.
Nice yaşanmışların ardında sanki hep o var.
Yaşamadıysan onca güzellikleri neye yarar.
Hüznün şahidi göz yaşları birer birer akar.
Bir ömrün bittiği yerdir benim için sonbahar.
Yolda iz var
Yol kimin iz kimin
Uzaklara hazırlık var
Azığın ne dostun kim
Yaşanmış bir rüya var
Yaşayan kim gören kim
Bana şikayet ettiler şundan bundan
Kaleye alamadım kimseyi kendi günahımdan
Şu imtihanın ağırlığı sadece banamı
Durduk yere alamam kimsenin ahını
Zaman gelir eğrilikle idare eder insan
Doğrulukta eğrilik olursa neye yarar isyan
Rabbimiz dedi
Bir sır idim
Bilmenizi istedim
Sırrı öğrenen ey insan oğlu
Sana verilen sır ne büyük bir emanet
Gel bu emanete etme ihanet
Mezar tahtalarını saydım
Bir üc bes dokuz
Çıktığım yol sonsuz
Deftere baktım amellere
Hepside yorumsuz
Mahşer denen mizandayız
Dünyaya bir pencereden bakmak
Bir yavru ceylanın gözünden
Ağlayan savaş çocuğunun gözünden
Soguktan ayağı sızlayanın yüreğinden
Afrikada çekilen açlığın pençesinden
Arakanda ızgara gibi pişirilinenin gözünden



Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!