Üç beş çakal sürüsü dağda
Nice yiğit yedi gencecik çağda
Derin yürek yarası kalan sağda
Ne bitmez çilemiz varmış bizim
Uyarsalar da üstüne basa basa
Bir sivilce çıban oldu
Gülen yüzlerimiz soldu
Bana göre zaman doldu
Hadi öpte barışalım
Her şey bir anda olup bitti
Eğer bol gördüyse yuro ile doları
Seksenliğede akıyor şehvet suları
Sezonluk değilmi bırakıver yuları
Kim nereye çekerse çeksin
Kurulmuş dünyanın en büyük pazarı
Davet ettiniz çıktım üç saatlik yola.
Ben çay tiryakisiyim haberiniz ola.
Eğer sunarsanız fanta ile kola.
Kusura bakmayın içmem arkadaş.
Günün her saatinde içerim çayı.
Seni düşünüyorum ıslak gözlerimle
Ta uzaklara bakarak
Güzel gözlerini, ipek saçlarını
Sıcacık ellerini görüyorum
Sanki ansızın köşe başından
Geliverecek gibisin
Gel sen gül ol ben de diken
Sen gönül yak ben de can yakayım
Yan yana aynı bedende iken
Sen güneşe bak ben de sana bakayım
Seni koklayıp sevsinler
Kokunu derin derin çeksinler
Dostlar ben söyleyeyim bir bir sizler dinleyin
Eğer abartacak olursam ne olur dur deyin
Bana eller gülüyor Allah aşkına siz gülmeyin
Yediğim ne ki vallahi su içsem yarıyor
Sabahları yeter bir kilo zeytin iki kilo peynir
Bu gün güneş pırıl pırıl hava sıcacık
Ne bulut ne sis ne de duman var
Çiçekler açmış renk renk kuşlar cıvıl cıvıl
Ve bir başka koşuşturuyor insanlar
Oturdoğom yerden görebildiğimce
Etrafı seyrediyorum
sensizlik boynumu büktü
Ayrılık ciğerimi söktü
İçime bir hüzün çöktü
Dilsizim diyemiyorum
Yanıyorum,alevsiz dumansız
Mutluluğu oynamak ne büyük çile
Yıllarca çekip durdum bile bile
Zerre kadar tat değmeden dile
Geçip giden zamana yazık
Uykudayken gül kokladım
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!