Karlı bir kış gecesi gerçekleşti
Dinmeyen hıçkırıklarla dünyaya göz açışım.
Yamalıklı bezler içinde
Bir kuzineli soba dibinde
Sarı kedinin mırıltısıeşliğinde oldu yerde ilk yatışım.
Beni kucaklanırken düşürdün
Kafesteki kuş gibi dardayım
Yetiş ey zalim tut elimden
Mecnun misali ahu zardayım
Yetiş ey zalim tut elimden
Çaresi olmayan derde düştüm
Gövdemin üstündeki dertli baş gibi
Göz pınarlarımda kurumayan yaş gibi
Her öğün soframdaki ekmekle aş gibi
Yemin ettim kalacaksın ölene kadar
Ant içtim kitabın üstüne el bastım
Kara gurbet meskenim oldu
Izdırapla keder içime doldu
Tel tel saçlarımı kimler yoldu
Merak edipte sordunmu güzel
Bir valizle anıları ettin hediye
Ağla gözlerim ağla, yağmurlar gibi
Ağlamanın tam zamanı şimdi
Kabar yüreğim kabar, dalgalar gibi
Bendini yıkmanın zamanı şimdi
Bu güne dek hep dertten ağladın
Gelen vurur giden vurur
Ne vicdan ne yasa korur
Böyle adalet mi olur
Yok mu garibi güldürecek
Kimler ezmiyor basa basa
Geçen yıl bu vakitlerde
Güneşli bir sonbahar sabahıydı
Dükkanın önüne oturmuş
Bakıyordum gelip geçene
Genç bir çift ilişti gözüme
Henüz silinmemişti
Başındaki beyaz kar yarin teni olsa
Kanmam sana kanmam koca şehir
Gökte siyah bulutların beni olsa
Kanmam sana kanmam koca şehir
Koklamam senin çiçeklerini güllerini
Öyle bir savuruşu var ki uzun sarı saçı
Her teline yüzlercesi takıldı sanıyor
Tesadüfen göz ucuyla bakınca bir kaçı
Dünyayı avuçlarına aldığını sanıyor
Yel gerdanı dövüyor açılmış düğmeler
Neşe dolu bir kelamın
Sence karşılığı nedir
Göz ucuyla bir selamın
Sence karşılığı nedir
Şakacıktan çatışın
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!