Adalet mülkün temeli
Adaletli olmak lazım
Doğru söze ne demeli
Adaletli olmak lazım
Adalet yayan büyükler
Sırtınızda koca yükler
..
Bu cennet vatanın umudu vardı
Bağları sümbüldü dağları kardı
Şimdilerde kene her yanı sardı
Kurt kuzu postuna bürünür oldu
Adalet yerlerde sürünür oldu
..
Doğru mu bu duyduğum acaba?
AKP hükümetinin adalet bakanlığı galiba
Düşünüyor, ne yapmalıydım da yapmadım daha
Hukuku kontrol etmek amacımdı demiyor ama…
Doğruluk mu anlamalıyım bu ahlaktan?
AKP hükümetinin adalet bakanlığından amaçlanan
..
Çalışma masamda günlerdir tebessüm eden, iri bir kalp suretinde yaratılmış çiçeğe bakıyorum. Çocuk dizlerindeki yaralardan sızan pembemsi kan rengi, üzerindeki simetrik damarlarla oluşan garip şekilleri gizlemiyor. Tanrı’nın adil sanatını hayranlıkla inceliyorum harfleri yeryüzüne kazımaya çalışırken.
Onu her yerde görüyorum ben. Cılız bir çocuğun yumruk atma niyetiyle sıktığı kırmızı parmaklarında, sabah serinliğinin tazeliğine cami avlusunda eşlik eden bir ihtiyarın yorgun dualarında, genç evladının ölümüne isyan eden annenin acıyla derinleşen çizgilerinde, bazen neden sevilmediğini bir türlü anlamayan bir kadının solgun bakışlarında, çocuklarının okul parasını ödeyebilmek için her sabah aynı saatte sokaktan geçen muslukçunun inatçı, tok sesinde... Hep aynı kararlılıkla olması gereken yeri talep ediyor. Onun varlığı bütün duyguları kuşatıyor aslında. Sahip çıkmadığınızda sağlamca bastığımız yeryüzünün sert kabuğu ayaklarımızın altından çekiliveriyor. Yerine koyabileceğimiz başka bir erdem yok. Tohumlarıyla insanı iyileştiren mucizevî bir bitkinin köklerini söküp atmak gibi onu hayatın merkezinden fırlatmak. Eğer onu umursamazsanız kendisinden başka ‘ben’e tahammül edemeyen hırçın bir ego gibi varlığını olanca gücüyle dayatıyor ve size bunun bedelini bir gün mutlaka fazlasıyla ödetiyor.
Adaletten bahsettiğimi anladınız ama hangi adaletten? Yaratılandan mı, doğuştan hepimizde var olan basit hakkaniyet dürtüsünden mi? Toplumsal ahlakı düzenleyen, yasalara uymayı buyuran bir adalet bilinci değil sözünü ettiğim. Yüreğimizin tenha kuytusunda, ‘dervişle’, sıradan ‘kötülüğün’ koşullara göre yer değiştirdiği bir savaş var. İşte o ebedi vicdan mücadelesini daha çok önemsiyorum ben. İnsanı ‘insan’ kılan değerler orda gizleniyor çünkü. İçinde adaletin olmadığı bir mutluluk, sevgi, cömertlik, merhamet, sadakat, bağışlama anlayışı tasavvur edebilir misiniz? Onsuz özsuyu çekilmiş bir ağaca benzer insan. Varlık büsbütün anlamını yitirir.
..
Hak hukuk adalet,
Karşısında dalalet,
Nerde kaldı asalet?
Elinde taş kocaman,
Halkın malına düşman,
Bu mu senin konuşman?
..
Yetkiyi aldığında sanki geçirir cinnet
Melek yüzlü gördüğün, aniden olur illet
Herkes çıkar peşinde, rafta durur adalet
Oryantelliğe benzer, Türkiye de siyaset
Ak babaya dönerler,görmesinler kanla et
Doğruları söylersen, senden ederler nefret
..
Dili olun Münevver’in,
Bu olayın izi derin;
Şu katili ele verin!
Neredesin ey adalet?
Bir an önce tecelli et!
Ailesi kan ağlıyor,
..
Daha çok dizi kahramanlarının aşklarına seviniyor, onların aşk hayatlarının ayrılıklarına üzülüyoruz.
Tam heyecanlı yerinde bitiyor sahneleri, şimdi bu yapılır mı senarist kardeşim, bir hafta nasıl beklenir, nasıl geçer, acaba ne olacak…
Ya da bekleyecek bir haftası olmayan, kaderlerini açlık, susuzluk ve bomba sesleriyle yaşayan, hayatlarının gerçek kahramanları olan insanlar. Öyle ya onların bekleyecek bir haftası yok.
Haber bültenleri bizi ilgilendirmiyor zaten, orda yaşananlar başkalarının hayatı. Orda yaşananlar onların kaderleri. “KADER” yapacak bir şey yok. Birkaç dakikalığına üzülürüz şu tatlı hayatımızda onları seyrederken ve sonra kaldığımız yerden yuvarlarız okey taşlarını, kısıldığı yerden açılır müziğin sesi, yüreklerde dibe bastırılır vicdanların nefesi.
..
darbeden hoşlanmam bariş yanliyim
demokrat adamım... serin canliyim
yaşasın adalet...yaşasın ayim
içimde bir his var.... heyacanliyim
milli güç içinde...balyoz koldayim
bağımsız Türkiye... milli yoldayim
..
o kadar yapilan
iyiligi
destansi sevgiyi
bir kücük
hikayeye degismis
bir insan mi
suclu yoksa
..
Dilenmiyorum, adalet istiyorum
Nevrotik duygularımdan arınmış,
Peteğimden süzülmüş altın sarısı balımsın
Yorgun bedenim kış uykusuna yatmadan
Göğün dilinde bedenim, bedenimin dilinde aşk,
İstiyorsan yorgunluğuma çare,
Parçalamak istemiyorsan yüreğimi,
..
Suçlunun cezası yalnız üç beş ay
Hâkim bey onu da iyi hâl’e say
Analar ağlıyor vay evladım vay
Duymayan adalet sizlerin olsun
Mazluma zulmeden Allahtan bulsun
Kim demiş asılsın her suçlu olan
..
ADALETİN BU MU, LAHEY! ? ..
Lahey Adalet Divanı, Sırplar, Bosna'da on binlerce kadın ve çocuk, 8000’den fazla da erkeği öldürdüğü halde, Müslüman Türklere karşı soykırımı yapılmadığına, oybirliğiyle karar verdi! ..
Ey İnsanlık, Ey Kendisini Medeni ve Demokrat zanneden Avrupalılar, Amerikalılar! Nerdesiniz! ? .. Olanlardan haberiniz mi yok, yoksa Bosnalılar hakkında, Türk ve Müslüman oldukları için mi böyle bir karar karşısında dilinizi yuttunuz! ? ..
Aslında bu katliamı siz organize ettiniz. Koskoca bir devleti parçaladığınız yetmezmiş gibi, geriye kalan etnik grupların da acil olarak imhasına, özellikle Türk Müslümanların soykırımına karar verdiniz! ..
..
Onur BİLGE
Geçen yaz bir sabah okula giderken Nurhal Abla’yla karşılaştım. Yurtta, bir süre aynı odada kalmıştık. Coğrafya öğretmeniydi. Yurtta da etüt öğretmenliği yapıyor, böylece oraya para ödemekten kurtulmuş oluyordu.
Bir ara özel oda istedi ve arzusu hemen gerçekleştirildi. Fakat o oda iki kişilikti. Yanına birisini alması gerekiyordu. O da beni seçmişti.
İlk zamanlar gayet iyi anlaşıyorduk. Sonra sudan sebeplerle beni oradan uzaklaştırma yollarını aramaya başladı. Bazı geceler, halasının oğlu olduğunu söylediği bir avukatla çıkıyor, geç dönüyordu. Kapıyı kilitlettirmiyor, geç saatlere kadar onu bekliyordum. Sabahları erken çıkıyordu. Onun uyanması gerekiyordu ama benim o saatte uyanmam için sebep yoktu. Yarım saat daha uyumak istediğimden: “Günaydın! ” ına, gözlerimi açmadan karşılık veriyor, çıkardığı tıkırtılara rağmen uyumaya devam ediyordum. Bu duruma alışmış olması gerekirken bir sabah bana:
..
Sevenlerin acılar içinde boğulduğu, ihanet edenlerinse bu acılardan mutlu olduğu bir dünyada nasıl olur da adaletten bahsedilebilir ki? Hiçbir anayasada bulunmasa da yeryüzündeki en büyük suç bir insanın hayallerini, umutlarını çalmaktır! O zaman tüm o adalet diye bahsettiğiniz şeyin tecelli etmesi için tüm bu kalp dolandırıcıları -kadın, erkek fark etmez - bir bir dar ağacında sallandırılmalı! Ben acımasız biri değilim yanlış tanımayın beni. Beni böyle konuşturan, kalbimin kraliçesi dediklerimin sonradan celladım olması... Şimdi yaptığım tek şey bu cellatları unutup tüm umutsuzluklardan sıyrılmak ve bana hayat verecek o tanrıçayı aramak...
..
serefsizlerin yuzune hep guluyon
mutluluk ve huzuru onlara veriyon
yaptiklari adilikleride goruyon
bu nasil adalet Rabbim
birisi digerini ezip geciyor
komsu demyip namuslar suzuyor
..
Adalet istemek herkesin hakkı
Nerelerde arayıp bulursun buna bir katkı
Torpilin varsa,kurtardın paçayı
Yoksa torpilin,yedin ayvayı.
Adalet,kanun,kemançe kurna
Hepsi birbirine bağlı olmuş bir zurna
..
Canı serbest,ruhu hür; yaşamaktır hürriyet
Düşünceyle,inançtan; tat almaktır hürriyet
Vicdanlar hür,can güvende; hakim ise adalet
Başka tarif gerekmez,işte budur hürriyet
Boş laf değil, yaşamaktır hürriyet
Ezilmeden yaşarken,ezmemektir hürriyet
..
Vur hakim bey zinciri ama ellerime değil beni sevmeye teşvik eden yüreğime tek celsede kapat bu davayı hakim bey nefsi müdefa değil onu sevmeye tam teşebbüs kalbime tahliye değil müebbet isterim. bunca haksızlığa beni mahkum eden yüreğime vur zinciri hakim bey adalet yerini bulsun
..
Adalet Hanım’ ın Parmağı!
Bir daha açar mı dersin kırmızı karanfil?
Uçar mı bir daha yeşil boyunlu güvercin?
Karartılmış gök yüzü, simsiyah bulutlar ağmış üstümüze…
Kurutulmuş toprak çorak, yer yer çatlak, Anadolu’ lu topuğu gibi! ..
Kalmadı ne kelaynak ne ebabil.
..