Sizin çocuklarınız varmı?
Gözlerinizde sakladığınız ve saklamaya çalıştığınız illegal yaşları varmı, boynunuzu yakarak göğsünüze süzülüp akan?
Adı lânet bilinmiş, inkârın en yaman haliyle sulanmış toprağınız varmı?
O inleyen toprağın koynunda, açmaya yüz tutmuş tomurcuklarınızı kesik bir kulak örterken, kanayan kardelenlerin büzülen dudağıyla, öptünüz mü çocuğunuzun gülüşünün yasak kılındığı, en esmer en kanlı çamurların sıvandığı o masum yanağından?
Sizin hiç ölümünüze gülen oldu mu?
Çatlarken kafesinde göğsünüz,yanarken cehenneminizde, yuttunuzmu boğazınıza yapışan hıçkırığı, susturdunuzmu arşı çınlatan feryadınızı?
Yağmurlar içinden ıslandım geldim
Bir kuru değneye yaslandım geldim
Sıcacık çorbana muhtacım inan
Ölümlerden geçtim uslandım geldim
Üşüdü ellerim üşüdü kalbim
Devamını Oku
Bir kuru değneye yaslandım geldim
Sıcacık çorbana muhtacım inan
Ölümlerden geçtim uslandım geldim
Üşüdü ellerim üşüdü kalbim



