İnsan kalbi ne kadar dayanır içindeki acıyı beslemeye.Bilinçli olmayan bir beslenme bu.Önüne geçilemiyor.Farkındalık burada devreye giriyor.İnsan kendi özünden vazgeçemiyor.Öz aile yada eş değil.Kendi içinde sakladığı, görünmeyecek kadar kaybettiği öz benlik.
Benlik ortaya çıktığında butlan başlıyor.Karanlık gölgelere maruz kalıyor açılan gözlerim.Bu gölgeler yabancı, benlikleri yok sadece etrafta dolaşan boşluklar.Bu gün sakladığım yerden çıkardığım özüm umursamıyor.
Kimliksizlerin sesleriyle çoğalıyorum.Artan bir akım söz konusu.İnsana neler yaptırıyor sesler.
Vazgeçtiğim herşeyi geri istiyorum bugün.
Yaşadığım herşeyi yaşatmak.
Butlan sarıyor etrafımı ama yenilmiyorum.
Bugün acıyla harmanlanmış öfkenin tohumlarını ekiyorum.Mahsul yakın.
Dönülmez akşamın ufkundayız.Vakit çok geç;
Bu son fasıldır ey ömrüm nasıl geçersen geç!
Cihana bir daha gelmek hayal edilse bile,
Avunmak istemeyiz öyle bir teselliyle.
Geniş kanatları boşlukta simsiyah açılan
Ve arkasında güneş doğmayan büyük kapıdan
Devamını Oku
Bu son fasıldır ey ömrüm nasıl geçersen geç!
Cihana bir daha gelmek hayal edilse bile,
Avunmak istemeyiz öyle bir teselliyle.
Geniş kanatları boşlukta simsiyah açılan
Ve arkasında güneş doğmayan büyük kapıdan
Okur yazarla eş değer.
Bu şiir ile ilgili 1 tane yorum bulunmakta