Abdurrahman Kırıkçı Şiirleri - Şair Abdu ...

Abdurrahman Kırıkçı

Beyhude çabalama su yokuşu tırmanmaz.
Ne yapılsa nafile, derin sular bulanmaz.
Ruhuna ekilmişse tohum tohum çiçekler.
Bahçende gül derilir, ayrık otu bulunmaz.

Abdurrahman Kırıkçı

Devamını Oku
Abdurrahman Kırıkçı

Sessizce eriyoruz potasında zamanın
Hülyasında hepimiz, ardı sıra dünyanın
Takvimlerden yapraklar birer birer düşüyor
Hatıra, çizgi çizgi acıyı nakşediyor
Hikayesini ömrün, yorulan anlımıza
Ne çileler birikmiş en mahrem sayfamıza

Devamını Oku
Abdurrahman Kırıkçı

Caddeler, sokaklar, kuytu karışık.
Kağıttan dip dibe perdesiz evler.
Kafam çatlayacak, zihnim karışık.
Fikir fukarası, gölgeden devler.

Akıllar kirada, beden pazarda.

Devamını Oku
Abdurrahman Kırıkçı


Söyleyin.!
Kuşlar uçmasın
Çiçekler açmasın
Esmesin ifil ifil rüzgar
Ne ay geceye gülsün

Devamını Oku
Abdurrahman Kırıkçı

Şafak vurmadan güne, babam derdi çocuklar!
Haydi herkes namaza, güneşe vakit çok dar.
Sabah telaşı bizde, annem kalkmış erkenden.
Ekmek arası peynir, hemen çıkardık evden.
Cüzümüz boynumuzda, sokaklar arasından.
Ders alırdık hevesle, mahalle hocasından.

Devamını Oku
Abdurrahman Kırıkçı

Gönlümde ki fırtına, durulmuyor ah ile
Muhabbet arıyorum, dervişle, agah ile
Bıraktım, ben tacını, bir hırkada diriliş
Yol arkadaşım olsun, bir asayla bir derviş
Boşadım dostluğunu, yalancı şehirlerin
Denizler arıyorum, koynunda nehirlerin

Devamını Oku
Abdurrahman Kırıkçı

Şimdi bütün sevdalı sayfaları yakıyorum
Kırıyorum kelimelerde harflerin zincirini
Yeniden yazmak için adını
Gecenin o mahmur mehtabını
Gözlerinde yanıp düşen güneşi
Gülüşünle tutuşan kor ateşi

Devamını Oku
Abdurrahman Kırıkçı

Dilruba! Güneş mi batıyor ne
Bir gölge mi düşüyor bu sevda tepesine
Neden çiçeklerin boynu bükük
Ufkun perdesinde gökyüzü neden sönük
Yapraklarda titreyen bir hüzün terennümü
Takvim, yoksa bir hicranın günümü

Devamını Oku
Abdurrahman Kırıkçı

Bir şafak muştusu bu, ufkun mavi tülünden.
Guruba sinen güneş, bak doğuyor külünden.
Gece döndü, gün açtı, demir aldık gideriz.
Dün geçti, yol yarına, yürüyen neferleriz.

Yükümüz barış bizim, gayrı almaz bu kervan.

Devamını Oku
Abdurrahman Kırıkçı

Divite ızdırap, hokkadan sürgün
Kuruyor ayazda, kan mürekkebim
Zamanın koynunda, hasret ve hüzün
Süzülür gözümden, gönül cevherim

Çatlayacak kalbim, kırıldı fanus

Devamını Oku