Baharın gül kokan günlerinde,
Umuda yolculuk hayallerimiz vardı
Hayallerimiz erken gerçekleşsin diye
Erkenden yolla koyulduk
Ve Sabahın şafağında, çantalar sırtımızda, yol almaya başladık.
Dağların zirvesineydi bu yolculuk.
Yusuf hayal'ın deyimiyle:
On altı kişiyle başlamıştık.
Hepimiz doğunun en uçra köşelerinde gelmiştik.
Tek gayemiz vardı : o da okumak.
Zifiri karanlık bir odada elimde kalem,
Amaçsız,gayesiz ve hedefsiz yazıyorum.
Sonsuz bir noktaya gözlerimi dikmiş,
Anlam çıkartmaya yelteniyorum.
Balıklarla bir kara parçasında dans ediyorum şuan!
Sigaramın dumanı gibi,
Beni şiirlerle anlatamasın.
Kitaplarda hiç okuyamazsın.
Bir benzerimi kainatta bulamasın.
Ancak gözlerimde beni anlarsın.
Beni süslü cümlerle izah edemesin.
Anlatsana bendeki sensizliği
Anlatsana sensizliğimin tarifsizliğini
Anlatsana tarifsizliğimin çaresizliğini
Anlatsana çaresizliğimin sessizliğini
Anlat ki dünya alem bilsin,
Sensiz
Zamansız yağan yağmurlarda sev beni
Fırtınalı bir gecede, ansızın penceremden gir içeri
Yıllarca kavrulan dudağımı ıslat bir nevi
Istıraplarla dans eden bu bedeni ,
Ansızım gelebilirim hayallerine
Ansızım girebilirim rüyalarına
Ansızım düşebilirim iliklerine
Hiç çıkmayarcasına...
Aramızdaki şey,
Her neyse,
Toprak ve yağmur misali sevgili.
Sen yağdıkça ben ıslanırım.
Sen yağdıkça ben mahsul veririm.
Sen yoksan ben bir hiçim sevgili.
Aşkın denizinde yüzmek istiyorum,
Yüzmeye hevesli bir çocuk misali.
Çırpıtmak istiyorum kanatlarımı,
Bu sabah aşk lambası gibisin be sevgili!
Söndün mu hiç açılmayacak gibi korku veriyorsun
Açıldın mı hiç gitmeyecek gibi keyif veriyorsun.
Bu sabah aşk lambası gibisin be sevgili!
Yandığında yüzüme bir parlaklık saçıyorsun
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!