Bir deniz kenarında
Martıları izlerken geldin aklıma.
Hani o yaşlı sokaklarda
Hasret rüzgarları çekerken içimize
Hani o yorgun müzik seslerinde
Seni dinlerken apansız.
Öfke çöktü üzerime.
Suda eriyen şeker gibiyim.
Karıştırıyor beni bulanık suda.
Çöktüm yine dibe.
Tanrının verdiği dil, düşünce
Boşuna bazı insanlarda.
Cadde yine kalabalık
Sandalyesine oturmuş
Elinde sigara, kahvesini yudumluyor.
Başında siyah bir bere
Ve bereye çarpan rüzgar tanecikleri
Anlamsız bakıyor.
İzmirde kordon sarhoşları vardır
Körfeze düşmemek için zorlanan
25.03.2010
Öğreniyordum seni sevmeyi.
Pencere açıkken üşümeyi.
Ne çok isterdim beni sevmeni.
Bir hayalin vardı aklımda
Bir bulut dolaşır karanlıkta.
Yağmurdan çok seni seviyorum.
İnce ince yağdı mı üzerime,
Birde döküldü mü saçlarından,
Kayarak omuzlarına,
İşte o zaman
Yağmurdan çok seni seviyorum.
Kısa boylu,
Tıknaz biri.
Buruşmuş yüzünde,
Bir ütü darbesi ile düzelecek,
Çok anlamsız çizgiler vardı.
Elini uzattı,
Ben bir işçiyim.
İşim:
Hasretin vuslata gebe olduğu gemilerde çalışmak.
Çok para kazanmak değil derdim.
Derdim:
Liman liman dolaşmak.




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!