Burası zifiri karanlık ıssız bir çöl .
Aşkından alıyor aydınlığını
Yaşıyor baharı gözlerinin ışıltısında
Çisil çisil yağmur eşiğinde ormanlaşıyor etraf
Dudaklarından süzülen cümleler şelale oluyor
Kaynağını kokundan alan Rüzgar esiyor
Ey ahali nedir bu dünya şehveti?
Kalmadımı ahiret-i mizan mehabeti.
Yıkılan gönüller sarılmışken semaya nedir bu esarer-i dünya muhabbeti.
Kiminiz laftan haptan umar şifayı
Oysaki ne mukaddestir kelam-ı ilahi
Tam burası olmalı Araf dedikleri yer
Ne karanlıktır nede gündüz etrafım
Ne huzurdadır içim ne de üzüntü de gönlüm.
Göçmek istiyorum güzergahım şaşık.
Geleceğime gidemiyorum geçmişimde ki aydınlıklara değmiyor artık bakışlarım
Yorgunum dinlenemiyorum.
Bir gün bende ünlü olacağım.
Bilmeyenler tanıyacak. Unutanlar hatırlayacak. Ama fazla sürmeyecektir ünüm.
Adım minareden çıkacak ses ile son kez anılacak belki. Annem ağlayacak,kız kardeşim bayılacak ama benim haberim olmayacak.
Babamı bilirim ben,bir köşeye çekilecek usul usul gözyaşları dökülecek yanaklarından sakallarına doğru.
Kimseye yansıtmayacak ama üzüntüsünü Anneme kızacak "Kendini harap ettin" diyecek, en büyük harabe onun kalbi iken
Bitti Bence
Şu içimdeki boşluk olmasa,
Tırmanmam gereken bir yokuş olmazdı
Rüyalardan başka seni görebileceğim yerler kalmadı artık.
Gel,
Ama eski dosyaları aleve ver.
Acıları denize dök,
Özlemleri omzunda taşıyarak gel.
Yeniden keşfedelim birbirimizi,
Seni sevmek diye bir memleket var orası benim gönül ülkemin başkenti
Güzel güzel mahalleleri var mesela her biri ayrı huzurla örülü her gün tek tek geziyorum hepsini
Reyhan dolu her tarafı
Papatyalar gür
İlk Bahar mevsimi hep oralarda
Nisan yağmurları ile suluyor bitkileri
Benim memleketim gök yüzü
Kimsenin kimseye haksızlık etmediği tek diyar.
Bereketi bol nimeti çok herkese yetiyor.
Kuşlar var komşularım.
Birbirine saygi duyuyor kimseler saldırmıyor kimseye.
Bu nasıl bir diyardır böyle;
Ne gurbettir ne de memleket
Hiç bir insi kabul etmez sokaklarında, renksizdir.
Sert çarpışan yıldırımlarından sonra yağmuru bırakmıyor bulutlar.
Gri renginde kar yağıyor hep soğuk değil, üşütmüyor
Güneşi görünmüyor hiç tepesin de.
Sesinde duyduğum huzurdan rüzgârın haberi olsa esişinden utanırdı.
Bütün turnalarını ses tonunla sulardı.
Yaşadığım özlem susuzluğunu bilse
Hümeyra
Yağmur gülüşünden bi haber
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!