Nikah kıyan memur beyden.
Eş vergisi alınacaktır
Halay başında ki heyheyden.
Peş vergisi alınacaktır.
Hocanın taktığı kavuktan.
Bir bardak çay, elinde bir sigara
Oturmuş öylece kaldırım taşına
Yüzüne vurmuş da içinde ki yara
Kim bilir neler gelmişti başına
Bıkmış, usanmış hayattan belli
Yalvardım, yakardım bütün gece.
Derdime dermanı verirsin diye.
Medet ya şafi medet ya rabbi yüce.
El açtım yalvardım şifa diye diye.
Vuslata Özlem var içimde
Çanakkale diye yurdum var benim.
Bu şeref bizede yeter sizede.
Mehmetçik diye ordum var benim.
Bu şeref bizede yeter sizede.
Martın on sekizi dokuz yüz on beş.
Bakınca benim emektar dişlere.
Ne bunlar böyle çürük çarık dedi.
Muhtaç kalmıştım ben hep gülüşlere.
Dişin etlerin bile yarık dedi.
İlk önce tepe ışığını yaktı.
Bu gün benim doğum günüm.
Bilmem kaçıncı yaştayım.
Aklım ayrı telden çalıyor.
Bedenim ayrı
Ruhum kendi halinde.
Hissettiğimi sormayın.
Bir Nur indi Arz'a yüksek semadan.
Bir bozkurt yeleli çıktı içinden.
Türk denen bir bala doğdu o Nurdan.
Haykırıp yiğitçe kalktı içinden.
Elinde gök renkli çelik pusatı.
Tabip sen elleme benim yarama.
Derman sende değil yol ver gideyim.
Her derdin dermanı da vardır amma.
Derman sende değil yol ver gideyim.
Eğlenme benimle boşuna doktor.
Dün çocuktum
Dizleri yamalı pantolonu olan
Saçı makas ile traş edilmiş
Siyah önlüklü
Bir poşetin içinde gazete ile kaplı kitapları olan
Yüzü kirli
Uyandım uykudan besmele ile.
Doyumsuz bir baş gördüm.
Nefsini nar'a atanlarda bile.
Gayesiz uğraş gördüm
Kulda binbir türlü telaş gördüm.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!