Tanrı dağlarının Bozkurt'u Türk'üm.
Börteçineden el aldı yürüdü.
Bozkır da kopuz'la söylenen Türküm.
Dede korkuttan bir tel aldı yürüdü.
Erittik demirden dağı, yol oldu.
Birgün bu dünyadan göçüp gidersem.
Bize hoş bir seda bıraktı dersiniz.
Ecel şerbetinden bende içersem.
Vuslat çakmağını çaktı dersiniz.
Kalem tutar, doğru söyler dili vardı.
Avcumuz kanlı gelmişiz acuna.
Çakıl taşı vermeyiz namussuzun p*çine.
Vatansızları sokmuşlar vatanın içine.
Ölsekte vatan icin, kalsakta vatan için.
Binlerce defa ölürüz, binlerce
Bir bir eksiliyoruz ya
Kalan benmiyim
Giden mi ben anlamadım.
Çocukluğum, gençliğim uçuyor ellerimden.
Ellerim yanıyor tutamıyorum.
Kıta kıta yazdın bana
Mısra mısra okudum seni.
İplik iplik azdın bana.
Nakış nakış dokudum seni.
Damla damla düştün bana.
Değiştikçe zaman,
Bozuldu lisan.
Çözüldü insan.
Vel haya vel iman.
Hayvandan tek farkın.
Göz görür gönül sevdalanır güzele.
Derdini döker biraz şiir biraz gazele.
Hazan mevsiminde dökülen gazele.
Şiir yazmaz ise yalan olur şair.
Kardelenler açarken kırmızı beyaz.
Hüzünlendim yine bu akşam.
Çekip gideyim diyorum.
Şöyle ıssız ve sessiz yerlere.
Dinleyim kendimi rüzgar sesinde.
Gönül mu haklı izan mı doğru ?
Asırlar günahsız, saatler suçsuz.
Zamansız kalan o ölüyüz bizler.
Gündüzler amelsiz gece uykusuz.
Kabiri unutan ölüyüz bizler.
Kalp ile görmeden göz ile gören.
Ezelden ebede boş bir gayretin.
Peşine düşmüşüz, yazıklar olsun.
Dünya denilen bu fani nimetin.
İşine düşmüşüz, yazıklar olsun.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!