Bir elimde tesbih diğerinde sigara.
Hangisinden çeksem ki bilemedim.
Elimi attığım dönüyor nara.
Tutsam mı tutmasam mı bilemedim?.
Çekiyorum tesbihten dönüyor başa.
Silkinirse Türk su yatağında titresin.
Son bir damla kan toprağa düşmeden.
Kılıç kınında ok sadağında titresin.
Nefessiz kalan can toprağa düşmeden.
Ya Allah bismillah dudağında titresin.
Ötüken de toy kurduk.
Tanrı dağlarından kut aldık.
Kısmetimize göç düştü.
Allah bize göç dedi.
Biz düştük yola.
Demir dağ idik, eridik.
Dağdan düze yürüdük.
Haramı helale buruduk.
Kurt yeleli Türk derler bize.
Her bala azrail olur çağrımızda.
Sarp kayalarda geçilir.
Yoldaşın Türk olunca.
Kayalarda çakalda biçilir.
Gardaşın Türk olunca.
Korkma! sırtından, daya.
Gün batar, geceye döner
Türk dönmez döndürülemez
Zaman akar vakit söner
Türk sönmez söndürülemez
Güneş batar akşam olur
Erittik demirden dağları.
Destan yaza yaza yurt eyledik.
Dört bir yana diktik tuğları.
Dedem korkutla Türk'ü söyledik.
Kırk çeriyle Kürşad olduk.
Yine bir yıl daha geçti ömrümden.
Tatlısı az, acısı çok günler.
Hak eden kaldı, düşen düştü gönlümden.
Ellerimi önümde bağlayan tuzak günler.
Böyle geldi, böyle de gitmez derken.
Bir eylül akşamı titrerken duygularım.
Odun ateşinde demlenen çay kadar kıymetin kalmadı yâr
İnce belli bir bardak ve demli bir çay,
Dumanı kıvrım kıvrım iki nefes sigara
Ve yıldızlar
Uzaklardan gelen su sesi
Ahval çok kötü n'olacak halimiz .
Bir fikrin var mi hadi söyle usta.
İdare ettigimiz yarım aklımız.
Elden gidiyor n'apacaz böyle usta.
İnsan kalmak ne zormuş bu devirde.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!