Bir bakışla beni yaktın neyleyim ben,
Gözlerinle tutuşurdun, köz ‘müsün sen,
Bakma gözlerime, dert kattın gözünlen,
Baktığın yeri, yakıp yıktın nesin sen.
Dert doldu her yerim, bilmez kimseler çekerken,
Vuslat günüm yakındır, çok hastayım kaderden,
Dert doldu neyleyim nerden geldi gülmemişken,
Her yer karardı dostlar doğmaz güneş nedense.
Kanser gelip çatarken, gülmek mi zevkli dostlar,
Ah eder gönlüm,yanarak sevdama,
Coştu bülbül,söyledi hep aşkıma,
Ağlıyordum ben,niye her şarkıma,
Ötme ey bülbül,sevdaya küskün gönül.
Dert dolu yürek,aşkım var içinde,
Kim uslanır senin nasihatından,
Ders almamışsa, o ustalarından,
Ders almış olsaydı o ustasından,
Vaz geçer’di belki saltanatından.
Kurban diye alınır, kesilecek hayvanlar,
Kesilir bayram günü, Allah’a olur kurban,
Kanıyla dolar yerler akar yollardan kanlar,
Sele dönerdir kanı, geçilmez olur kandan.
Kesim vakti gelince hiç acınmaz hayvana,
Kör oğlu kılınç belde, beyaz atla giderdir,
Beylerbeyi korksun diye, dağlarda gezerdir,
Beyoğlu duyar, korkmaya başlar gelişinden,
Dağdan dağa binmiş de siyah atla kaçardır.
Dağlar küçülür sanki, kılınç belde gidince,
Ey yolda giden güzel nereye,
Baktım da gözüm kamaştı yolda,
Yağmur yağıyor, senin tepene,
Saçlar tarumar koşar gidersin.
Sevgiyle bakan gözünde sürme,
Şen gönlümün baharı güller açan bahçesi,
Pervasız şen gönlüme, neşve dolduran sesi,
Sen olmayınca dolmaz, gönlüme aşk güftesi,
Yel ol gel seher vakti, şu sevdalına gayrı;
Sensiz geçen yıllarda, güller açan bahara,
Hicran dolu gönlümde, gönül aşkla yanarken,
Bilmem ki neden ben, küle döndüm seviyorken,
Sen dalda bahar, bense hazan derde düşerken,
Bilmem ki neden ben küle döndüm seviyorken.
Aşk uğruna kandım, vefasız Lêyla' ma yandım,
Sarp dağlar erittik, çıktık ergenekondan,
Kılınçlar kuşandık, at sürdük bozkırlardan,
Baharla dirildik, geçtik biz sarp dağlardan,
Nevruz günü geldi,kutlu olsun bayramın.
Soylu at koşturduk, geçtik boz kırlardan,




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!