Eleanor (bozuldu bir Britanya ikliminde)
Ε λ α ν δ ρ ο ς ve Ε λ ε π τ ο λ ι ς , ve
Zavallı ihtiyar Homer kördür,
Bir yarasa gibi kör,
Kulaktır, denizin kabarışına kulaktır;
İhtiyar adam seslerinin şıngırtısına.
Ve sonra hortlak Roma,
Oturulacak dar mermer
'Si pulvis nullus' dedi Ovid,
'Erit, nullum tamen excute.'
Sonra tabur ve meşaleler, e li mestiers ecoutes;
Sadece savaş sahnesi, fakat sahne gene de,
Sancaklar ve bayraklar y cavals armatz
Darbe üstüne darbe değil sadece, kör anlatı,
Ve Dante’nin ”ciocco”su, av hayvanına basılmış dağlama demiri.
Un peu moisi, plancher plus bas que le jardin.
'Contre le lambris, fauteuil de paille,
'Un vieux piano, et sous le baromètre...'
İhtiyar adamların sesleri, sahte mermer sütunları altında,
Son moda ve yarı karanlık duvarlar,
Daha temkinli yaldız, ve tahta paneller
İzlenimi bırakılmış, çünkü kiralık bu daire
Belirsizlik içerir... üç meydan ötede;
Ev aşırı dolu, tablolar
Azıcık fazla yağlı.
Ve o büyük kubbeli baş, con gli occhi onesti e tardi
Kımıldar önümde, ağırlaşmış hareketleriyle bir hortlak,
Grave incessu, içerek nesnelerin tonunu,
Ve o ihtiyar ses yükseltir kendisini
Örerek bitimsiz bir cümleyi.
Biz de bulunduk hortlaksı ziyaretlerde, ve bizi
Tanıyan merdiven, buldu bizi yeniden kendi dönemecinde,
Boş odalarda kapıları çalarak, aradık defnedilmiş güzelliği;
Ve güneşle esmerleşmiş, hoş ve düzgün biçimli parmaklar
Kaldırmaz bükülmüş bronzdan sürgüyü hiç, Empire marka kulp
Dönmez hiç kapı tokmağının düşmesiyle; yanıt veren ses yok.
Yabancı bir kapıcı, o gutlu ayaklının yerine.
Bütün bunlara karşı kuşku duyarak arar insan yaşayanı,
İnat ederek gerçekliğe. Solmuş çiçekler
Tesirsizce süpürülüp atılmış yedi yıl kadar önce.
Kahrolası tahta perde! Duvar kağıdı, koyu kahverengi ve gergin,
Entipüften ve kahrolası tahta perde.
İone, ölü uzun yıl
Benim sövem, ve Liu Ch'e 'nin sövesi.
Lastik silgiyle silinip gitti zaman.
Bir isim taşır Elysée geleceğe
Ve ardımdaki otobüs asılmam için bir tarih verir bana;
Alçak tavan ve Erard piyano ve gümüş,
Bunlar “zaman” içindedir. Dört sandalye, kavis cepheli dolap,
Masadaki sepet, aşağı sarkmış örtünün ucu.
“Heykel kaidesinde bira şişesi!
“O, Fritz, çağdır, bugün geçmişe karşı,
“Çağdaş”. Ve sürer tutku.
Onların eylemlerine karşı, aromalara. Odalar, tarih kayıtlarına karşı.
Smaragdos, chrysolithos; De Gama çizgili pantolonlar giyerdi Afrika’da
Ve “Denizin dağları süvari bölüğü doğurdu”;
Le vieux commode en acajou:
Değişik katmanların bira şişeleri,
Fakat Tyro gibi öldü mü kadın? Yedi yıl içinde?
Ε λ έ ν α υ ς , Ε λ α ν δ ρ ο ς , Ε λ ε π τ ο λ ι ς
Deniz koşar kıyının oyuğunda, sallayarak yüzen çakıl taşlarını,
Eleanor!
Kırmızı perde daha az kırmızı bir gölge fırlatır;
Buovilla’da lamba ışığı, e quel remir,
Ve bütün o gün
Nicea hareket etti önümde
Ve o soğuk gri hava rahatsız etmedi O’nu.
Çıplak bütün güzelliğine rağmen, ısırılmadı tropik derisi,
Ve o uzun narin ayakları kondu kaldırım taşının çevresine
Ve O’nun kımıldayan endamı önüme geldi,
Biz vardık sadece.
Ve bütün o gün, başka gün:
İnsanlar gibi tanıdığım ince kapçıklar,
Göçmüş çekirgelerin kuru miğferleri
Söyleyerek söylevin bir kavkısını...
Sandalyelerle masa arasına destekli...
Sözcükler çekirge-kavkıları misali
Kımıldadı içinde bir yaratık olmadan;
Ölümü çağıran bir kuruluk;
Sahte Mycenae duvarlarının, “taklit” sfenkslerin,
Sahte Memphis sütunlarının arasında, başka bir gün,
Ve cazcıların altında bir kılıf, bir sertlik ya da sessizlik,
Eski evin kavkısı.
Kahverengi-sarı ağaç, ve renksiz sıva,
Kuru profesör konuşması...
Şimdi diniyor o mendebur tempolu müzik,
Bu ev tarafından evden atıldı ev.
Omuzlar bile yamyassı ve saten ten,
Raks eden kadının geçmiş yanakları,
O ölü kuru konuşma hâlâ, zehirli gaz misali –
On yıl geçmiş, kadehi etrafında kaskatı kesildiği,
Havanın taş kesilişi.
O zevksiz eski okul odası durur kendi başına;
Delikanlılar, asla!
Konuşmanın kavkısı yalnızca.
O voi che siete in piccioletta barca,
Dido boğuldu hıçkırıklarla, çünkü O'nun Sicheus’u
Ağırca yatıyor kollarımda, ölü ağırlık
Boğulur göz yaşlarıyla, yeni Eros,
Ve sürüp gider hayat, çıplak tepelerde dalgın dolaşarak;
Elden sıçrar yalaz, ilgisizdir yağmur,
Gene de içer susuzluğu dudaklarımızdan,
Yankı gibi güvenilir,
Yağmur pusunun titrek ışığında bir biçim yaratma tutkusu;
Fakat boğuldu Eros, boğuldu, ağır, Sicheus için akan
Gözyaşlarıyla yarı ölü.
Devinimi küçümseyen hayat:
Değil mi ki kapçıklar, önümde, devinir,
Sözcükler tıkırdar: kavkılar yayılmış kavkılar tarafından.
Ülkelerin ve hapishanelerin canlı insanı,
Sallar kuru tohum zarlarını,
Arar eski niyetleri ve dostlukları, ve o büyük çekirge miğferleri
Eğilir zevksiz masaya,
Kaldırırlar kaşıklarını ağızlara, batırırlar çatalları pirzolalara,
Ve seslerin avazı gibi avaz avazalar.
Lorenzaccio
Onlardan daha canlı, yalazlarla ve seslerle daha dolu.
Ma se morisse!
Credesse caduto da sè, ma se morisse.
Ve o uzun ilgisizlik kımıldar,
Daha bir yaşayan kavkı,
Yazgının havasında sürüklenir, kuru fakat sağlam hortlak.
Ey Alessandro, üç kere uyarılmış reis ve nöbetçi,
Nesnelerin sonsuz nöbetçisi,
Nesnelerin, insanların, tutkuların.
Gözler yüzmekte kuru karanlık havada,
E biondo, cam grisi irisle, yanlara eşit yatırılmış saçlarla
Sert, sessiz yüz hatları.
Ezra Pound (1885-1972, ABD)
Çeviren: İsmail Haydar Aksoy
Kayıt Tarihi : 8.2.2010 17:59:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Canto VII by Ezra Pound Eleanor (she spoiled in a British climate) Ε λ α ν δ ρ ο ς and Ε λ ε π τ ο λ ι ς , and poor old Homer blind, blind as a bat, Ear, ear for the sea-surge; rattle of old men's voices. And then the phantom Rome, marble narrow for seats 'Si pulvis nullus' said Ovid, 'Erit, nullum tamen excute.' Then file and candles, e li mestiers ecoutes; Scene for the battle only, but still scene, Pennons and standards y cavals armatz Not mere succession of strokes, sightless narration, And Dante's 'ciocco,' brand struck in the game. Un peu moisi, plancher plus bas que le jardin. 'Contre le lambris, fauteuil de paille, 'Un vieux piano, et sous le baromètre...' The old men's voices, beneath the columns of false marble, The modish and darkish walls, Discreeter gilding, and the panelled wood Suggested, for the leasehold is Touched with an imprecision... about three squares; The house too thick, the paintings a shade too oiled. And the great domed head, con gli occhi onesti e tardi Moves before me, phantom with weighted motion, Grave incessu, drinking the tone of things, And the old voice lifts itself weaving an endless sentence. We also made ghostly visits, and the stair That knew us, found us again on the turn of it, Knocking at empty rooms, seeking for buried beauty; And the sun-tanned, gracious and well-formed fingers Lift no latch of bent bronze, no Empire handle Twists for the knocker's fall; no voice to answer. A strange concierge, in place of the gouty-footed. Sceptic against all this one seeks the living, Stubborn against the fact. The wilted flowers Brushed out a seven year since, of no effect. Damn the partition! Paper, dark brown and stretched, Flimsy and damned partition. Ione, dead the long year My lintel, and Liu Ch'e's lintel. Time blacked out with the rubber. The Elysée carries a name on And the bus behind me gives me a date for peg; Low ceiling and the Erard and the silver, These are in 'time.' Four chairs, the bow-front dresser, The panier of the desk, cloth top sunk in. 'Beer-bottle on the statue's pediment! 'That, Fritz, is the era, to-day against the past, 'Contemporary.' And the passion endures. Against their action, aromas. Rooms, against chronicles. Smaragdos, chrysolithos; De Gama wore striped pants in Africa And 'Mountains of the sea gave birth to troops'; Le vieux commode en acajou: beer-bottles of various strata, But is she dead as Tyro? In seven years? Ε λ έ ν α υ ς , Ε λ α ν δ ρ ο ς , Ε λ ε π τ ο λ ι ς The sea runs in the beach-groove, shaking the floated pebbles, Eleanor! The scarlet curtain throws a less scarlet shadow; Lamplight at Buovilla, e quel remir, And all that day Nicea moved before me And the cold grey air troubled her not For all her naked beauty, bit not the tropic skin, And the long slender feet lit on the curb's marge And her moving height went before me, We alone having being. And all that day, another day: Thin husks I had known as men, Dry casques of departed locusts speaking a shell of speech... Propped between chairs and table... Words like the locust-shells, moved by no inner being; A dryness calling for death; Another day, between walls of a sham Mycenian, 'Toc' sphinxes, sham-Memphis columns, And beneath the jazz a cortex, a stiffness or stillness, Shell of the older house. Brown-yellow wood, and the no colour plaster, Dry professorial talk... now stilling the ill beat music, House expulsed by this house. Square even shoulders and the satin skin, Gone cheeks of the dancing woman, Still the old dead dry talk, gassed out – It is ten years gone, makes stiff about her a glass, A petrefaction of air. The old room of the tawdry class asserts itself; The young men, never! Only the husk of talk. O voi che siete in piccioletta barca, Dido choked up with sobs, for her Sicheus Lies heavy in my arms, dead weight Drowning, with tears, new Eros, And the life goes on, mooning upon bare hills; Flame leaps from the hand, the rain is listless, Yet drinks the thirst from our lips, solid as echo, Passion to breed a form in shimmer of rain-blur; But Eros drowned, drowned, heavy-half dead with tears For dead Sicheus. Life to make mock of motion: For the husks, before me, move, The words rattle: shells given out by shells. The live man, out of lands and prisons, shakes the dry pods, Probes for old wills and friendships, and the big locust-casques Bend to the tawdry table, Lift up their spoons to mouths, put forks in cutlets, And make sound like the sound of voices. Lorenzaccio Being more live than they, more full of flames and voices. Ma se morisse! Credesse caduto da sè, ma se morisse. And the tall indifference moves, a more living shell, Drift in the air of fate, dry phantom, but intact. O Alessandro, chief and thrice warned, watcher, Eternal watcher of things, Of things, of men, of passions. Eyes floating in dry, dark air, E biondo, with glass-grey iris, with an even side-fall of hair The stiff, still features.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!