Çok ilginç rüya görür bir peygamber;
Bir ses “Sabah bu şehri terk et! ”, der.
Hemen ardından beş emir daha ekler:
Sabah kalkan nebi yoluna devam eder.
Yolda rüyasını tek tek sayar şaşkınlıkla:
Yoluna ilk çıkanı ye, ikinciyi sakla!
Üçüncüyü öldürme, dördüncüyü rızıkla!
Beşinciden de kaç ve uzaklaş hızla!
Koskoca bir dağ çıkıverir karşısına;
Ye dedi Rabbi, nasıl isyan etsin ona!
Yürüdükçe dağ küçüldü, aldı avucuna;
Bir lokmada yedi ve şükretti Allah’ına.
Baktı yolda bir leğen; onu hemen gömer.
Dönüp bakar ki toprağın üstünde bekler.
“Ne garip bir şey! ” diyerek geriye döner.
Tam yedi defa geriye dönüp tekrar gömer.
Bir kuş: “Ey Resul! Beni kurtar! ”, der.
Kartal gelip: “Beni boş çevirme! ”, der.
O da yemeğini çıkararak hediye eder;
“Bu senin nasibin, bunu al ve git! ”, der.
Biraz ilerler ve ‘Öf, bir hayvan leşi! ’ der.
Burnunu tutarak oradan ok gibi gider.
Rabbim bunları neden bana emreder;
Belki de benim sadakatimi imtihan eder!
Düşünürken Allah’tan rüyanın tevili gelir:
Dağ, öfkedir; fakat yutulduğunda tat verir.
Leğen, güzel ameldir; gizlenemez yeşerir.
Kuş, sana sığınandır; ne terk edilir ne verilir.
Kartal, ihtiyaç sahibidir; boş çevrilmemelidir.
Elinde onun ihtiyacı kadar olsa da verilmelidir.
Leş, gıybet ve dedikodudur; ondan kaçmalıdır.
Şimdi şükür ve dua ederek ders çıkarılmalıdır.
İstanbul, 17.09.2006
Hasan KarahisarKayıt Tarihi : 19.9.2006 17:54:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Selam ve Sevgi ile..
Mürsel Adıgüzel
Rabbimize ne kadar şükretsek yinede azdır...
kalemin daim ilhamın bol olsun....
selam ve dua ile...
TÜM YORUMLAR (8)