“Sen benim on dört yaşımsın” diye, seni sana yazmışlığım var benim.
Seni sana anlattığım ve adına şiir denen; kafiyesi sen, redifi sen olan onlarcası gibi…
Sen benim on dört yaşımsın,
Tevafuk bu ya; bugün, on dördü Haziran’ın.
Ayların ortası, ayın ortası, yılın ortası,
kim bilir; belki ömrün ortası… Ayın on dördü bugün!
“Söndür gündüzü, yak geceyi, ay on dördü vurunca
Âheste çek kürekleri, mehtâb uyanmasın,
Bir âlemi hayâle dalan âb uyanmasın.
Âğuş'u nev-bahâr'da, hâbîdedir cihân;
Sürsün sabâh-ı haşr'e kadar, hâb uyanmasın.
Devamını Oku
Bir âlemi hayâle dalan âb uyanmasın.
Âğuş'u nev-bahâr'da, hâbîdedir cihân;
Sürsün sabâh-ı haşr'e kadar, hâb uyanmasın.
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta